Kurbanlarımız ve bayramlarımız; mümin kalpler arasında sevgiyi ve kardeşliği gerçekleştirmeli, müminler İslam dünyasında çıkartılmak istenen her türlü fitneye, fitnenin getireceği kargaşa, huzursuzluk ve felaketlere karşı uyanık olmalı, bütün bunlara basiret ve ferasetle karşı çıkmalı ve fırsat vermemelidir.

Kurban Bayramı günleri Hz. İbrahim’in duasıyla müminlerin tek yürek, tek vücut oldukları, aynı iman ve aynı ruhla mübarek ve mukaddes topraklara geldikleri, tek parça örtülerine bürünerek her türlü ayrıştırıcılığı bıraktıkları, tek merkezde, Kabe’de tavaf ettikleri, tek meydanda Arafat’ta toplanarak hac farizasını yerine getirdikleri günlerdir.

Kurban Bayramı günleri aynı zamanda bütün müminlerin İbrahim’i bir arayışla Rabbimizin kendilerine lütfettiği nimetlere şükranlarının bir ifadesi olarak kurban ibadetini eda ettikleri mübarek zaman dilimidir. Kurban ibadeti yerine getirilirken dua olarak okunan ayet-i kerimeler, hiç kuşkusuz müminlere her fırsatta teslimiyet ruhunu hatırlatmaktadır. Kurban, Allah’a teslimiyetin ifadesidir.

Kurban Bayramı müminleri birliktelik şuuruna erdirmeli, mümin kalpler İslam’ın barış mesajını kavramalı ve ‘ancak müminler kardeştir’ düsturunca kardeş ve ümmet olma bilincine ermelidir.

Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin, gönül coğrafyamızın ve İslam aleminin mübarek Kurban Bayramlarını tebrik ediyor, bayramın başta ülkemiz olmak üzere alem-i İslam’ın ve topyekun insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyor, kutsal topraklardan en güzel dilek ve dualarla selam, hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum.

Editör: Mehmet Çalışkan