Malatya Müftülüğüne bağlı Kur'an kurslarında hafızlık eğitimini tamamlayarak Diyanet İşleri Başkanlığınca uygulanan Hafızlık Tespit Sınavı'nda başarılı olan 290 öğrenci için "Hafızlık İcazet Merasimi" düzenlendi.

Törende katılımcılara hitap eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı, hafızlık konusunda asrısaadetten alınacak dersler olduğunu belirterek bunun en önemlisinin de Kur'an'ı anlamak ve yaşatmak olduğunu kaydetti.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Karslı, Malatya Spor Salonu'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, hafızlığın önemine işaret ederek kendisinin de 13 yaşında hafız olduğunu söyledi.

Hafız sayısı kadar eğitimin içeriğinin de önemli olduğuna işaretr eden Karslı, "Son yıllarda hafızlıkta önemli gelişmeler oluyor, sayısal olarak, işte burada olduğu gibi. Aralık ayının başında kendi memleketim Rize'de 500 civarında hafız icazete dahil oldular. Sayısal olarak artış var. Bu çok güzel bir şey. Bütün bu müesseseye katkı sağlayan hayırsever kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Rabbim inşallah onların çabalarını ahiret azığı eylesin. Ancak burada tabi verilen emekler amacına ulaşıyor mu? Bu soruyu kendimize sormamız lazım." diye konuştu.

Prof. Dr. Karslı, şöyle devam etti:

"Asrısaadette hafızlık, oradan alacağımız bir ders var. Onlar bize bir ölçü bırakmışlar. O da nedir? Kur'an'ı anlamak ve yaşatmak. Böyle kalabalık hafızlar asrısaadette yoktu. Onlar ne diyorlardı biliyor musunuz? 'Biz' diyorlardı, '3-5 ayet öğrenir, onların uygulamasını yapmadıkça diğer ayetlere geçmezdik.' Tefsirler bize onların hayatını böyle anlatıyor. Demekki bu temel amaç bugün eksik gözüküyor; anlamak ve yaşamak. Bunun için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Bugün hafızlık konusu sadece bir ezberletme çabası olarak gözüküyor. Bu işin aynı zamanda hafızlık yanında bir değerler eğitimi olduğunu, bir Kur'an ahlakı kazanma süreci olduğunu asla unutmamamız gerekiyor."

Hafızlara Kur'an-ı Kerim'in anlaşılmasında büyük görev düştüğünü vurgulayan Karslı, "Bu ülkede yetişen hafız sayısına göre Kur'an'ın yeterince anlatılmadığını, aktarılmadığını görüyoruz. Yani anlatıyoruz elbette ki hutbelerden, kürsülerden anlatıyoruz ama bu kadar hafızın olduğu bir ülkede çok daha farklı bir Kur'an kültürünü vermemiz gerekirdi. İşte bence bugün hafızlığın amacı bu olmalıdır. Milletimizin Kur'an'a çok büyük sevgisi, saygısı vardır, bu tablo onun göstergesidir ama milletimizin doğrusunu söylemek gerekirse Kur'an'ın anlamını, manasını hatta namazda okuduğu her rekattaki Fatiha'nın anlamını bilme noktasında bile biliyorsunuz çok ciddi sıkıntıları var. Peki Kur'an insanı, Kur'an'ın ruhlarını dokuduğu toplumun insanlarını biz nasıl yetiştireceğiz? Buna dikkat etmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Editör: Mehmet Çalışkan