Regaib gecesi Ayasofya Camii kürsüsünden bir görüntü yansıdı ekranlara:

Diyanet İşleri Başkanımız kürsüde konuşma yaparken arkasında bir kedi de kürsüdeydi.  Herhangi bir korku ve ürkme alameti göstermeden hocamızla beraber kürsüye çıkmıştı. Haliyle gecenin en ilgi çeken ve çok konuşulan görüntülerinden biri oldu.

Süleyman (a.s.) ordusuyla giderken yaşanan bir olayı Rabbimiz (c.c.) şöyle anlatmaktadır: “Nihayet karınca vadisine geldiklerinde bir karınca, ‘Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler’ dedi.” (Neml,18)

"Farkına varmadan sizi ezmesinler" ifadesi, iman eden insanın bilerek ve farkında olarak karıncaya zarar vermeyeceği anlamına geliyor.

"Karınca Çiğnemez Efendi" den bahsedilir. Yürüdüğü yerlerde farkında olmadan karıncaları ezmesin diye ayağına zil bağlarmış.
Bir başkası oturduğu yerde cübbesinin sarkan kısmında uyuyan kediyi uyandırmaya kıyamadığından cübbesinin kedinin altında kalan kısmını kesmiş.

Örnekler ve güzellikler oldukça fazla. 

Peki, ne oldu da yolun kenarında bir şeyler yiyen/içen kedinin köpeğin yanından geçerken tekme savurmadan geçmeyen bir nesil geldi? 

Sokak ortalarında ellerinde bıçak ve sopalarla birbirine saldıranların görüntüleri sıradanlaştı.

Karınca incitmeyenlerin torunlarının yaşadığı savrulmanın sebebi nedir?

İnsan ilişkilerinde, ticarette, ahlakta velhasıl hayattaki bozulmalara ne sebep oldu?

Hayatımızda kimi alanlarda azalmalar oldukça diğer alanlarda da çoğalmalar oluyor.

Biz, durduğumuz yerden bakıyoruz…

Manevi bir gözle incelemeye çalışıyoruz...

Hayatımızda, Kur’an, Sünnet, iman, İslam azaldıkça öfke çoğalıyor.

Kalplerden muhabbet ve merhamet çekildikçe şiddet ve nefret artıyor.

Kitabı, Hz. Peygamber (a.s.)’ı taşımak gerekiyor eve, caddeye, şehire…

Daha önce de yazmıştım.

Hz. Peygamber (a.s.) Mekke’nin fethi için on bin civarındaki arkadaşıyla giderken, yolun kenarında yavrularını emziren köpeğin başına nöbetçi dikmişti. Sahabe geçerken köpekler rahatsız olmasın diye…

Kaderin ne ilginç tecellileri var:

Regaib gecesinde Ayasofya Camii kürsüsünde konuşma yapan Başkan Bey’in arkasında usulca oturan kedinin adı “Kılıç”mış...