TRT Haber canlı yayınına görüntülü olarak bağlanan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, koronavirüs salgını dolayısıyla mağdur olan vatandaşlara destek olmak amacıyla başlattığı “Milli Dayanışma Kampanyası” hakkında değerlendirmelerde bulundu.

İslam dininin paylaşma ve yardımlaşma dini olduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş; Diyanet personelini bir kez daha maaşını paylaşmaya çağırdı; “Yakınlaşmanın en büyük vasıtası paylaşmaktır.” dedi.

Başkan Erbaş, şu ifadelere yer verdi:

- Yakınlaşmanın en büyük vasıtası paylaşmaktır

“Bu kampanyayı isim olarak duyduğumda hemen aklıma şu ayet-i kerime geldi: ‘İyilikte ve takvada yardımlaşınız.’ Buna benzer Kur’an-ı Kerim’de 250 kadar ayet-i kerime var. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde gerçekleştirmekte olduğumuz, ‘Biz Bize Yeteriz Türkiyem’ kampanyasını, ülkemiz genelinde 150 bine yakın hocamızla ve yurt dışında 2 bini aşkın görevlimizle destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın yardım seferberliği başlatmasının hemen ardından dedik ki ‘Maaşını Paylaş Kardeşinle Yakınlaş’. Bütün kardeşlerimize, görevlilerimize bu çağrıyı yaptık. Çünkü yakınlaşmanın en büyük vasıtası paylaşmaktır. İslam paylaşma dinidir, yardımlaşma dinidir.

Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Milli Mücadele’den 15 Temmuz’a ve günümüze kadar nasıl en zor zamanlarımızda ırk ayrımı yapmadan, mezhep ve meşrep ayrımı yapmadan, inanç ayrımı yapmadan bu millet bu topraklar için, bu vatan için nasıl birleşmişse, bugün de özellikle bu salgın döneminde mağdur olan, işini kaybeden, zor duruma düşen kardeşlerimizi desteklemek için alanlarda olmalıyız. Mutlaka paylaşmalıyız. İş adamlarımız, sanayicilerimiz herkes, olanın olmayanla paylaşması gerekiyor. İslam bunu emrediyor. Kur’an-ı Kerim’de 250 kadar ayet-i kerimede infaktan bahsediliyor. İnfakın en önemli unsurlarından birisidir paylaşmak. Rabbimiz muhsin olan insanları, iyi olan insanları bollukta da, darlıkta da birbirine infak eden ve bu infakın lezzetini tadın kullar olarak değerlendiriyor ve ‘Allah Muhsinleri sever.’ buyuruyor.

- 150 bin personelimizle vatandaşımızın yanındayız

Başkanlığımızın merkezinden taşrada en küçük köyüne kadar 150 bine yakın hocamız şu anda mağdur insanlarımızın yanında. Yaşlılarımızın, evinden çıkamayan insanlarımızın bankamatiklerden maaşını çekip kendilerine getirme ve ev ihtiyaçlarını giderme noktasında onlara destek olan bir faaliyetin içerisinde. Bütün görevlilerimiz bu günlerde vatandaşımızın yanında. Bu bir iyilik vaktidir, iyilik yardımlaşmasıdır. Cenab-ı Hakk; ‘İyilikte yarışanlar varya, işte Allah’a en yakîn olan onlardır.’ buyuruyor. Dolayısıyla biz hem maddi olarak hem manevi olarak vatandaşımızın yanındayız.

Bir kelime var, onu özellikle sizinle paylaşmak isterim. ‘Bür’ kelimesi bir hareke değişikliği ile ‘bür’ tohum, ‘ber’ toprak, ‘bir’ de iyilik demektir. Bür’rü ber’re yani tohumu toprağa ekersek iyilik toplarız. Dolayısıyla biz diyoruz ki vakit iyilik vaktidir. Bu iyiliği hangi alanda yapmak istiyorsa insanımız o alanda çalışmak onların lehine olan bir şeydir. Bu bir fırsattır. Dünya ahiretin tarlasıdır. Dünyada en güzel şekilde bu iyiliği ekersek, insanımızın yanında olursak, paylaşırsak, ekmeğimizi bölersek bu millet daha çok ayakta olacak, bu millet hiçbir zaman sıkıntı yaşamayacaktır. Geçmişimizde olduğu gibi bugün de bu sıkıntılı zamanları biz atlatacağız. Tekrar bu yardım seferberliği dolayısıyla hocalarımızı, milletimizi, bütün kardeşlerimizi bu kampanyaya destek olmaya, seferberliğe katkı sağlamaya davet ediyorum ve bu iyilikten paylarını almalarını özellikle istirham ediyorum. Çünkü Rabbimiz muhsinleri, iyilik yapanları sever.”

Editör: Mehmet Çalışkan