İl Buluşmaları kapsamında Kırklareli'de bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve beraberindeki heyet, Lüleburgaz İlçe Müftülüğü Hizmet Binası açılışına katıldı.

Burada açılışa katılanlara hitap eden Başkan Erbaş, “müftülüklerin, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) Medine’ye hicretinden sonra ilk iş olarak inşa ettiği Mescid-i Nebevi’nin birer şubesi” olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Erbaş, şunları kaydetti:

“Allah Resulü Efendimiz diyanet işlerini Mescid-i Nebevi’den yönetti. Bugün müftülerimiz diyanet işlerini müftülüklerden yönetiyor.

Din-i Mübin-i İslam’ın, insanlarımızın gönlünde yer etmesinde, onların temel dini bilgileri öğrenmelerinde, gençlerimize ve çocuklarımıza sahip çıkmalarında, bütün insanlarımıza manevi rehberlik etmelerinde, müftülerimizin ve müftülüklerimizin emeği çok önemlidir.”

“Üç insanın amel defteri ölse de kapanmaz. Bunlardan birisi; ilminden istifade edilen ilim adamı, âlimler. Onlar ölse de amel defterlerine sevap yazılmaya devam eder. İkincisi; iyi evlat yetiştiren anne babalar. Üçüncüsü de sadaka-i cariye yani hayır hasenat yolunda dünyada bir şeyler yapmış, bırakmış insanlar.” hadis-i şerifini hatırlatan Başkan Erbaş, “İşte bugün amel defterinin kapanmamasına vesile olacak bu büyük eseri bize hediye edenler için buradayız.” dedi.

Eğitimin önemine değinen Erbaş, şöyle devam etti:

“Ülkemizde 25 milyon öğrencimiz var. Dünyada nüfusu 25 milyonun altında olan, nüfusu yüz binlerle ifade edilen ülkeler var. Bu ne büyük bir zenginliktir bizim için. Çocuklarımız bize emanet, gençlerimiz bize emanet. Geleceğe bırakacağımız en büyük miras çocuklarımız, gençlerimiz. Bu yüzden biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak diyoruz ki 4’ten 70’e herkese kapımız açık. Sloganımız şu: Haftanın her günü, her yaş grubuna temel dini bilgiler verme noktasında programlarımız var.

Bir milyona yakın kadınımız Kur’an kurslarımızda Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere inancımızı, ibadetlerimizi, Peygamberimizi öğreniyorlar. Kaç yaşında olursa olsun, Kur’an kurslarımız hepsine açık.”

"Camilerimizi, eğitim merkezleri haline getirmeye çalışıyoruz"

“Camilerimizi, eğitim merkezleri haline getirmeye çalışıyoruz.” ifadesini kullanan Prof. Dr. Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Camilerimizde namazlardan önce ve sonra din görevlilerimiz ilmihal, hadis, tefsir dersi veriyorlar. O caminin etrafında oturan kardeşlerimizi, cami derslerimize bekliyoruz.

Peygamber Efendimizin bu anlamda da varisiyiz. Peygamberimiz, Mescid-i Nebevi’de "suffe" denilen bir okul yapmıştı. O okulda önce ashabı yetiştirdi. Sadece insanlar gelsin, mescitte namaz kılsın ve gitsinler demedi Peygamberimiz. Mescid-i Nebevi’nin içindeki okulda binlerce insanı yetiştirdi ve onun yetiştirdiği insanlar, diğer insanları yetiştirdi. Medeniyetimiz böyle gelişti.

Bizim medeniyetimiz ilim medeniyetidir, bilgi medeniyetidir, okuma medeniyetidir. O yüzden insanımıza ne kadar çok okuma alışkanlığı kazandırırsak millet olarak o kadar çok gelişiriz. Sadece dini konular değil bütün konular esasında Kur’an-ı Kerim’i daha iyi anlamak için öğrenilir.

Bir fizik kitabını, Kur’an-ı Kerim’deki fizik ayetlerini daha iyi anlamak için okursa bir Müslüman, ibadet yapmış olur. Astronomi, coğrafya ile ilgili bir konuyu Kur’an’daki kıssaları daha iyi anlamak için okursa nafile ibadet yapmış olur.

Küçük yaştan itibaren çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmalıyız. Eğitim bilimcilerinin yaptığı araştırmalara göre insanoğlunun karakterinin tamamlanmasının yüzde 63’ü yedi yaşından önce, kalan kısmı da yedi yaşından sonra oluşuyor. O yüzden bizim, çocuklarımıza yedi yaşına kadar iyi bir şahsiyet, iyi bir karakter kazandırmamız gerekiyor. Milli manevi duygularla; vatan, millet, ezan duygularıyla çocuklarımızı yetiştirmemiz gerekiyor. Bu duygulardan uzak; millet, vatan, bayrak, ezan düşmanı olması için çalışanlara da engel olmamız gerekiyor.

Bu değerlerimiz bizim için çok önemli. Bu değerlerimiz varsa biz varız, yoksa biz yokuz. Bayrağımız için şehitlerimiz can vermiş, kanını dökmüş. Onların kanlarının rengiyle oluşmuş bayrağımız. Bizim en büyük değerimiz. 

“Ezansız bayrak, bayraksız ezan olur mu?”

İmam hatiplere gençlerle ilgili bir görev verildiğini tekrar hatırlatan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, konuşmasını şöyle noktaladı:

“Her din görevlimiz 10 gencimizle bir yıl boyunca ilgilensin. On gencimizin temel dini bilgileriyle, yurduyla, bursuyla ilgilensin. Gelmiştir Anadolu’nun ücra bir köşesinden üniversite öğrencimiz, burada kendini yalnız ve kimsesiz hissetmesin. İmamlarımız onlara babalık, Kur’an kursu öğreticilerimiz kızlarımıza annelik yapsın. Birlikte çocuklarımıza, gençlerimize sahip çıkalım. Çünkü geleceğimiz onlardır.”

Editör: Mehmet Çalışkan