Kayseri İl Müftülüğü ile Kayseri'de gönüllü olarak faaliyet gösteren kültür kuruluşları iş birliğinde, “İslam’da Şehitlik ve Şehadet” konulu konferans düzenlendi.

İslam’da “şehit” ve “şehadet” kavramlarını açıklayarak konuşmasına başlayan İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, şöyle devam etti:

"Son dönemlerde gerek uluslararası gelişmeler çerçevesinde, gerekse ülkemizdeki gelişmeler çerçevesinde birçok İslami kavramımız maalesef dejenere edilip bu kavramların kullanılmasını engelleyecek şekilde suistimallere sebep olarak kavramlarımızın içi boşaltıldı. Öyleyse ‘şehitlik’ ve ‘şehadet’ kavramlarımızı iyi bir şekilde öğrenmeli ve yanlış kullananların yanlışını düzeltmeliyiz. Millet varlığımızı devam ettirebilmemiz ve mümince bir hayat sürebilmemiz için İslami kavramların sadece birer kavram olarak kalmayıp aynı zamanda bir hayat iksiri olarak bizlere can vermesini sağlamak istiyorsak Kur’an-ı Kerim’in ve Peygamberimizin (s.a.s.) sünnetinin tavsiyeleri doğrultusunda bu kavramları anlamalı ve halkımıza anlatmalıyız. Karşımızda IŞİD veya DAEŞ dediğimiz bir terör örgütü var ve İslam’ın kavramlarını kullanıyor. Cihat ve şehadet kavramını kullanıyor. Öyleyse bizim bu kavramları birilerinin kirletmesine izin vermeden yeniden gündemimize almamız gerekiyor. 

Kur’an’da, ‘Allah yolunda canını feda edenler’ ifadesi kullanılmaktadır. Bunlardan birisi Bakara suresindeki şu ayettir: ‘Allah yolunda canlarını feda edenlere ölüler demeyin, aksine onlar diridirler, fakat siz onların ne şekilde diri olduklarını bilemezsiniz.” ayetidir. Ayrıca Âl-i İmran suresinin 169. ayetinde: ‘Allah katında canlarını seve seve feda edenlere ölüler demeyin. Onlar diridirler ve Rablerinin katında rızıklandırılmaktadırlar.” buyrulmaktadır. Yine Allah Teâlâ Âl-i İmran suresinde şöyle buyuruyor: ‘Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz bilin ki Allah katından size bir mağfiret ve rahmet vardır ki bu, insanların dünyada topladıkları bütün mal ve mülkten daha hayırlıdır.’ buyurmaktadır. Demek ki Allah yolunda canlarını feda edenler bu dünya ve içindekilerden daha hayırlı olan bir şeylere taliptirler. 

Yüce Mevla bu şehitlerin ahirette hangi halde olacaklarını da bizlere bildirmektedir. Yüce Mevla şöyle buyurmaktadır: ‘O şehitler, Allah’ın fazl-ı kereminden ve kendilerine verilenlerden dolayı mutludurlar. Kendilerinin geride bıraktığı silah arkadaşlarını şu şekilde müjdelerler: 'Bakın biz şehit olduk ve bilin ki burada ne bir korku var ne de hüzün.' 

Burada şehit yakınlarımız ve gazilerimiz vardır. Her ne zaman bir şehidin ailesiyle konuşsam şehit olan kişinin şehit olmadan önce şehadeti ne kadar arzu ettiğine yönelik hikâyeleri ve hatıraları dinliyoruz. Şehit olmayı arzu edenlere Allah şehadeti nasip ediyor. Bir kişiye şehitlik nasip edilmişse buna üzülmemeliyiz, sevinmeliyiz."  

Müftü Güven, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:

“Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinden ve hadis-i şeriflerden yola çıkarak ‘şehit’ kavramını şöyle tanımlayabiliriz: Şehit, şahit olan ve hazır bulunan demektir. Ölüp yok olan, kaybolup giden değil, ölümsüzleşendir. Şehit, Allah için ölümsüzleşmenin diğer adıdır. Bunun içindir ki şehit, diridir. Ölmez ve ona ölü de denmez. Yeri ve zamanı geldiğinde canından daha mukaddes bildiği dinî, millî ve manevi değerleri uğruna dünyadan ve dünyadaki her şeyden vazgeçip canını ortaya koyan kimsedir şehit. En veciz ifadesini Hz. Ömer’in dilinden aktaralım: ‘Şehit, kendisini Allah’a adayan kimsedir.’ Şehitlik, zaten ölümlü olan insanın yüce değerlerin yaşatılması uğruna ve sırf Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla canını Allah’a satmasıdır. Eğer böyle bir alışveriş yaptıysak, canlarımızı ve mallarımızı cennet karşılığında sattıysak bu alışveriş karlı bir alışveriştir ve bundan dolayı sevinin. İşte büyük kurtuluş da budur. Bu karlı alışverişin farkında olan müminler tarih boyunca savaş meydanlarına adeta bir gül bahçesine girer gibi girmişler, uğrunda yaşadıkları din, vatan ve namus için şehit olarak Rablerine kavuştukları halde hayatı güzellik ve iyilik uğruna değiştirmek ve yönlendirmek hususunda hala aktif bir unsur olarak yaşamaya devam etmektedirler. Bu da onların, biz fark etmesek de hala hayatta ve aramızda yaşıyor olduklarının en yüce delilidir.” 

Konferansa İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, daire amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, din görevlileri ve davetliler katıldı.


 

Editör: Mehmet Çalışkan