Kur'an tilavetiyle başla yan konferansın açılış konuşmasını Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç yaptı. 

"Her şeyi yavaş yavaş tüketen bir toplum oluyoruz."

Konuşmasında ailenin önemine değinen Müftü Sürgeç, “Bizler, her geçen gün bir şeyin fiyatını bilip de değerini bilmeyen bir toplum olmaya doğru gidiyoruz. Ve her şeyi yavaş yavaş tüketen bir toplum oluyoruz. Bu tükettiğimiz değerlerden birisi de aile değeridir, ailedir." dedi.

Toplum olarak bireyselleşmeye doğru gidildiğine değinen Müftü Sürgeç, Ailenin önemiyle ilgili Mehmet Akif Ersoy’un, “Biz ki her mevcudu yıktık, gayesiz bir fikr ile; Yıkmadık bir şey bıraktık, sade bir şey: Aile. Hangi bir bünyânı mahvettik de ıslah eyledik? İşte viran memleket! Her yer delik, her yer deşik! Bunların tamiri kabil olsa ciddiyet, sebat; Lakin, Allah etmesin, bir düşse şayet ailat...” diye devam eden şiirini sizlere önemli bir mesajdır.” dedi. 

"Peygamber Efendimizin yerine geçmekten daha değerli bir şey yok"

Konferansını sunmak üzere kürsüye çıkan Prof. Dr. Saffet Köse, din görevlilerinin önemli bir görevi ifa ettiğine dikkat çekerek “Peygamber Efendimiz ahirete irtihal ettikten sonra yeni bir halife seçilmesi gerekiyordu. Kim olsun diye düşünüyorlar, Hz. Ebubekir Efendimiz öne çıkıyor, kendisine, ‘Namazda Peygamber Efendimizin bir iki defa yerine geçtin, namazı sen kıldır demişti. O yüzden namazda sen onun yerine geçiyorsan dünyevi işlerde onun yerine geçmeye daha layıksın.’ diyorlar. Hz. Ebubekir de bu görevi kabul etmek istemiyor, çünkü idarecilik zor, yaptığımızdan ve yapmadığımızdan her şeyden hesap vereceksiniz. Hz. Peygamberimizin namazda bir iki defa yerine geçmek, hilafet için bir ölçü oluyorsa her gün Peygamber Efendimizin yerine geçen imamlarımız, onun müezzini Bilal Habeşi’nin yerine geçip ezan okuyanlarımız ya da Kur’an öğreticilerimiz ne kadar değerli bir iş yaptığımızın farkında olmamız lazım. Bu görev gerçekten muhteşem bir görev. Onun için ben din görevlilerimizin çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Peygamber Efendimizin yerine geçmekten daha değerli bir şey yok.” şeklinde konuştu. 

"Şurada iki insanın boşanmasıyla bir imamın, müezzinin boşanması aynı şeyler değildir."

Din görevlilerinin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Köse, ‘İmam bir şey yaparsa cemaat daha büyüğünü yapar.’ diye bir söz var ya bizde işte bundan dolayı büyük bir sorumluluk var. O yüzden bunun bilincinde olmalıyız. Örneğin kadın ve erkek boşanır, ‘Allah’ın sevmediği halde izin verdiği tek helal varsa o da boşanmadır.’ diyor. Şurada iki insanın boşanmasıyla bir imamın, müezzinin boşanması aynı şeyler değildir. Onun bilincinde olmalıyız. Onun için bizim hem şanslı bir tarafımız var, hem de şanssız bir tarafımız var. Kendimizi tartmamız, bilmemiz lazım. ifadeleri kullandı.

"Rahmet, merhamet karı koca arasında olması gereken en temel değerdir."

Aileyi ayakta tutan üç önemli faktörü açıklayan Köse, “Rahmet, meveddet ve sekinet. Aileyi kuran ve yaşatan üç temel kavram budur. Rahmet, merhamet karı koca arasında olması gereken en temel değerdir. Rahmet İslam’ın ana dinamiğidir. Rahmet, nezaket ve zarafetle muamele etmek demektir. Kırıp dökmemek, kaba saba, olmamak, zarif ve nazik olmaktır. Peygamber Efendimiz hayvanlara bile ne kadar zarif davranıyordu. Ailelerde ne bu konulara dikkat etmeliyiz.” şeklinde konuştu.

Editör: Mehmet Çalışkan