İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, İstanbul Müftülüğünün çok ulvî ve aynı zamanda mesuliyeti ağır bir makam olduğunu söyledi.

İstanbul'un büyük bir şehir olduğunu belirten Maşalı, “O sebeple maddi yükü ağır, onun da ötesinde manevi sorumluluğu yüksek bir makam. Hatta bir makam değil, manevi mesuliyeti yüksek bir vazife.” ifadelerini kullandı.

Müftü Maşalı, cami hizmetlerinde insana dokunan faaliyetlerin geliştirilmesinin önemine işaret ederek şöyle devam etti:

“Cami merkezli bir medeniyetin mirasçısıyız”

“Geçmişte de örnekleri bulunan bazı güzel uygulamaları yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bizim insanımıza hizmet sunmada en öncelikli mekânımız, camilerimizdir. Çünkü cami merkezli bir medeniyetin mirasçısıyız. İki önceliğimiz olacaktır; ilki, namaz tilavetinde hatim takip edilen cami sayısını artırmaktır. Her ilçemizde belli camilerde namaz tilavetinin açıktan olduğu sabah, akşam ve yatsı namazlarında, imam hatiplerimiz hatm-i şerif takip edecekler. Böylece o camiye sürekli devam eden cemaatimiz 3-4 ayda bir namazda hatim yapma imkânı bulacak. Çünkü halkımızın Kur'an hissiyatı çok kuvvetli, bu hissiyatı besleyebilmeliyiz.

İkinci önceliğimiz ise cami sohbetlerini yaygınlaştırmaktır. Tefsir, hadis ve ilmihal sohbetleri üzerinden cami cemaatimiz ve halkımız Kur'an'la, Hz. Peygamber'in sünnetiyle irtibatını kuvvetlendirecek, ibadetlerini sahih bir biçimde ifa etmelerini sağlayacak bir temel dini bilgi kazanacaktır. Şu an bu tarz cami sohbetleri yürütülüyor.'”

Bu tarz güzel uygulamaların yaygınlaştırılması, zenginleştirilmesi ve kalıcı hale getirilmesini amaçladıklarını vurgulayan Maşalı, '”Bu şekilde bir taraftan cami merkezli din hizmetini daha da canlandırırken diğer taraftan cami dışında halkımıza din hizmeti sunma alanlarımızı artırmaya gayret edeceğiz. Halkımızla bir araya gelme, dini meselelerle ilgili sorunlarına cevap sunma, sorunlarını paylaşma ve bunlara çözüm üretme noktasında yapılan çalışmaları güçlendirmek, bir diğer görevimiz, bunun bilincindeyiz.'' ifadesini kullandı.

“'Gençlerle irtibatı kuvvetlendirecek bir yaklaşımı, dil ve üslubu yakalamamız zorunlu”

Prof. Dr. Maşalı, gençlerin camiyi kendine bir mekân olarak görmesi gerektiğini belirtti.

Gençlerin aradıkları şeyleri camilerde bulmasının önemli olduğunun altını çizen Maşalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gençlerle irtibatı kuvvetlendirecek bir yaklaşımı, dil ve üslubu yakalamamız zorunlu. Gençlerimizin dini konularda cevabını aradıkları soru ve sorunları tespit etmek ve bu sorunların çözümü noktasında yapabileceklerimiz üzerine eğilmek gerektiğinin farkındayız. Çocuklarımızın camiyle irtibatını kuvvetlendirmek için ailece camiye gitme alışkanlıklarımızı artırmak durumundayız. Babasıyla, annesiyle camiye gelen bir çocuğun, camiyle irtibatı elbette kuvvetli olacaktır. Öte yandan böylece hem aile içi muhabbet güçlenecek hem de çocuklarımızın zihninde camiler, ailece gidilen bir mekân olarak yer edecektir. Bu arada camiye gelmiş çocuklarımıza ses yapıyor, sükûneti bozuyor diye kızmak, azarlamak asla doğru bir yaklaşım değildir. Camiye cemaat olma ve İslam davasını üstlenme vazifesini, ileride bu çocuklarımız devralacaktır.”

“Ezanın İstanbul'da daha güzel okunması noktasında çabamız olacak”

Maşalı, ezanın insanlara davet olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“'İstanbul'un semaları güzel ezana aşina, çünkü dünyanın hiçbir yerinde bu denli güzel ve coşkulu ezanlara tanıklık edemezsiniz. Hal böyle iken bu noktada daha da güzeli yakalama yönünde bir çabamız elbette olmalıdır. Çünkü Ezan-ı Muhammedî; camiye davettir, namaza davettir, aynı safta el bağlayarak bir olma şuurunu geliştirmeye davettir. Bir şeye davet ne kadar güzel olursa, onun sonucu da o kadar güzel olur. Ezan-ı Muhammedî'nin en güzel şekilde okunması ve bunun ibadet şuuruyla, samimiyeti elden bırakmadan ifa edilmesi önemli. Bu olursa, ezanla yapılan davet insanımızın gönlüne ulaşır, onun his dünyasında bir karşılık bulur. Bu yetkinlikte ve hissiyatta olan müezzinlerimizin sayısını artırmaya çalışmanın yanında hizmet içi eğitim kurslarıyla arkadaşlarımızı alanlarında daha yetkin hale getirme noktasında bir çabamız mutlak surette olacaktır. Ezanın İstanbul'da daha güzel okunması noktasında çabamız olacak.”

Editör: Mehmet Çalışkan