İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından anadolu liselerinde görev yapan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerine yönelik düzenlenen seminerde öğretmenlerle buluştu.

"Görünen ve görünmeyen âlemlerin Rabbi olan Allah, aynı zamanda ilk mürebbi ve ilk muallimdir"

Kadıköy İmam Hatip Lisesi 15 Temmuz Konferans Salonu’nda gerçekleşen programda öğretmenlere hitap eden Prof. Dr. Yılmaz, öğretmenlik mesleğinin kutsallığına vurgu yaptı“Öğretmenlik ilâhî bir iştir. Çünkü Allah Teâlâ, Rabb sıfatının sâhibidir ve bu sıfatıyla besleyen, yetiştiren, büyüten ve eğitendir. Kâinatta bütün varlıkların, görünen ve görünmeyen âlemlerin Rabbi olan Allah, aynı zamanda ilk mürebbi ve ilk muallimdir. Öğretmenin ilâhî vasfı insanları ve eğittiklerini hem maddî hem de manevî olarak eğitmektir. Öğretmenlik ilâhî vasfı itibariyle rabbani özellikler taşır.” dedi. 

Öğretmenlerin güven veren insanlar olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti:

“Öğretmenlik melekî bir iştir. Çünkü kâinatın gözde varlığı olan insanı eğitecek ve onlara rehber olacak peygamberlere ilâhî vahyi getiren ve ilâhî hakikatleri öğreten Cibril-i Emin, bir melektir. Onun muallimliğinin ilk ve temel vasfı, peygamberleri ve onlar vasıtasıyla insanları korktuklarından emin kılmak, teskin etmek ve güven vermektir. Nitekim Cebrail Hz. Peygamber’e de ilk defa melek suretinde göründüğünde ondan ürken ve “Oku!” hitabına: 'Ben okumak bilmem' diyen Hz. Peygamber’i o kucaklayarak şefkatle bağrına basmış ve rahatlatmıştır. Öğretmenin melekî vasfı talebesini korkudan emin kılmak ve ona güven vermektir. İnsan yapısı itibariyle korkuya ve kaygıya mütemayildir. İlk defa okula başlayan çocuğun taşıdığı kaygılar sebebiyle öğretmeninden ürkmesi çok doğaldır. Öğretmeninden ürken ve annesine sığınan çocuğu, tecrübeli bir öğretmen nasıl şefkatle bağrına basarak kendine güvendirir ve okula ısındırırsa aynen onun gibi ömür boyu öğretmen, talebelerine güven vermek ve şefkat göstermek durumundadır.” diye konuştu. 

Öğretmenlerde bulunması gereken özellikler hakkında bilgi veren Müftü Yılmaz, şunları söyledi: “Öğretmen sevgi ve heyecan aşılayan ve insanları ateşleyendir. İşin temeli insan sevgisidir. Karakter davranışlardaki tutarlılığı ifade eder. Karakter insani ilişkilerde, doğruluk, güven vefa ve dürüstlüktür. Başkalarının acılarını ve sevinçlerini, kendisinin imkânlarını paylaşır; sofrası, kapısı ve gönlü daima açıktır. Öğretmen müstağnidir, yaptığı iş ve hizmetlerden karşılık beklemez ve almaz. İnsanların dertlerine ve sevinçlerine ortak olur. Vasfı merhamet ve sevgi olan öğretmen, talebelerinin önce kalbine ulaşır, oradan da beynine ulaşma imkânı elde eder. Çünkü kalbine ve gönlüne giremediğiniz insanların beynine ulaşamazsınız.”

Birçok eğitimci, yazar ve akademisyenin yetişmesinde emeği olan merhum muallim ve fikir adamı Mahir İz hakkında da bilgi veren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öğrencileri ile sadece sınıfta birlikte olmakla yetinmeyen, okul haricinde de öğrencilerine evini, gönlünü açan bir öğretmen... Yazın Emirgan’da, kışın Erenköy’de yaptığı sohbetlerle bir türlü doyamadığı öğrencilerine, sohbet meclislerinde daha fazla ilim irfan muhabbeti aşılamaya çalışan fedakâr bir ruh… Mezun olup hayata atılan öğrencileriyle irtibatını koparmayan, yazdığı mektuplarla onları irşat eden, gayrete davet eden mümtaz bir sima... Öğrencilerinin bir gün kendisine: ‘Hocam, bu kadar mektuba nasıl yetişiyorsunuz? Biz size yazıyoruz. Siz bize cevap yazmak zorunda değilsiniz. Kendinizi yormayın.’ diye ricalarına cevaben onlara şöyle demiştir:

‘Evladım, mektup yazmak selam vermeye benzer. Selam vermek sünnet, almak vaciptir. Siz bana mektup yazmakla selam vermiş oluyorsunuz. Benim size cevap yazmam vacip hükmündedir.’" 

Editör: Mehmet Çalışkan