Öncü ve önderlerin sair kimselere öğütleri her zaman için büyük öneme haizdir. Her insan özellikle de her Müslüman Mevlana’nın pergel metaforunu hayatının iksiri haline getirmelidir. Neydi o pergel metaforu:

"Pergelin iğneli ayağı sabittir benim dinimin üzerinde,
Ama diğer ayağıyla yetmiş iki milleti dolaşırım"

Fikri olgunluğa sahip olamayan, sağlam düşüncesi bulunmayan insan rüzgâr önündeki yaprak gibidir. Rüzgâr hangi istikametten eserse o yöne meyleder. Bugün yaşanan en büyük sorun da tam olarak budur.

Okumayan, sağlam fikrî altyapısı bulunmayan insanlarımız bu yüzden savrulup durmaktadır. Değişik bir ifadeyle fikir sahibi olmayanlar bazen onun, bazen bunun yanında yer alabilmektedir. Kelam-ı kadimde geçen “…müzebzebine beyne zalik…” ifadesinde olduğu gibi oradan oraya savrulup durmaktadır.   

Başta kulluk kitabımız Kuran ve Efendimizin sünneti olmak üzere yol gösterici büyüklerimizin öğütlerini dikkatle okuyup ona göre hareket etmeliyiz.

Bu yüzden yazımda ehl-i sünnet camiasının en büyük imamı, bizim de mezheb imamımız Ebu Hanife’nin Yusuf Semti’ye yaptığı vasiyete yer verceğim.

İmamı Azam; İnsanın/Müslümanın kendi şahsıyla ilgili dikkat etmesi gerekli hususları şöyle tavsiye eder:

  • Daima iyi ve temiz elbiseni giy. İyi kokular sürün.
  • Kabul gün ve saatleriniz belli olmalıdır.
  • Kendi hususi işlerini görmek için muayyen bir yer ayır, terbiye etmek ve yetiştirmek içinde kendini diğerlerinden öne al, bu senin mevkiini pekiştirir ve heybetini artırır.
  • Namazlarına devam et.
  • Yemek ikramını esirgeme. Zira hiçbir zaman cimri, örnek olamaz.
  • Kendini açığa vurma veya gösteriş yapma.
  • İnsanların hayırlıları seni tanır, bir kötülüğe muttali olursan, düzeltmeye çalış; bir düzenliliğe muttali olursan bu işe rağbeti ve hizmeti artır.
  • Seni ziyaret edeni de, etmeyeni de ziyarete çalış.
  • Sana iyilik edene de, kötülük edene de, iyilik yap.
  • Affet ve iyiliği emret, faydasız şeyleri bilmezlikten gel.
  • Kendine eziyet verecek şeyleri terk et.
  • Hakları yerine getirme hususunda acele et.
  • Kardeşlerinden biri hastalanınca bizzat onu yoklamaya git, habercilerden hatırını sor.
  • Gözden ırak olanları unutma, hallerini öğrenmeye çalış, senden uzak kalanlar olursa sen onlardan uzak kalma, senden ayrı düşen akrabanı ara bul.
  • Sana gelene ikram et.
  • Bir kimsenin yakınlarından biri ölürse, onun hukukunu yerine getir.
  • Bir genişliğe nail olan kimseyi kutla.
  • Başına felaket geleni de taziye et, içine sıkıntı düşen kimsenin elemine ortak ol.
  • Senden işlerinden uzak durmak isteyenden sen de uzak dur.
  • Yardım isteyene yardım, imdat isteyene imdat et.
  • Gücün yettiği kadar halka sevgi göster, kötü bir cemaat dahi olsa selamını kimseden esirgeme.

Kültürel/Dini Farklılık ve Ebû Hanîfe; Musa Kazım Arıcan; HECE Yay. Ankara 2015; S. 149-150