Hatay Kumlu’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Toplum Hizmetleri Daire Başkanı Hayrullah Köken’in konuşmacı olarak katıldığı konferansa, Hatay İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, Kumlu Kaymakamı Ercan Kayabaşı, ilçe müftüleri, kurum amirleri, din görevlileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

Program, İstiklal Marşı’nın okunmasını müteakip Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programın açış konuşmasını yapan İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, Âdem (a.s.)’dan Peygamber Efendimize (s.a.s.) kadar gelen bütün peygamberlerin gençliğin inşası için çalıştığını, gençlere ayrı bir değer ve kıymet verdiğini ifade etti. 

Peygamber Efendimizin de (s.a.s.) gençlere büyük önem verdiğini, ona iman edenlerin çoğunluğunun gençler olduğunu dile getiren Müftü Kavillioğlu; Hz. Musab’ın 17 yaşında Müslüman olduğunu, 20’li yaşlarda Medine-i Münevvere’ye ilk muallim ve öğretmen olarak gittiğini, Hz. Muaz’ın genç yaşta Yemen’e vali olarak görevlendirildiğini, Cafer b. Ebi Talib’in Habeşistan’a hicret edenlerin başında görevlendirdiğinde 17 yaşında olduğunu aktardı.

Gençlere güvenilmesi gerektiğini ifade eden İl Müftüsü Kavillioğlu: “Gençlerimizin yetişmesi için başta aileler olmak üzere eğitim ve Diyanet camiası olarak elimizden geleni yapmalıyız. Onlar bizim geleceğimiz, her şeyimiz, Peygamber Efendimiz (s.a.s.) onlara nasıl güvendiyse biz de güvenelim. Onlara gereken değer ve kıymeti verelim.” dedi.

Toplum Hizmetleri Daire Başkanı Hayrullah Köken ise, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) gençlere verdiği değeri örneklerle anlattı. Peygamber Efendimizn (s.a.s.) henüz 18-20 yaşlarında iken, anne babası Müslüman olmadan evvel köle statüsünde bulunan Üsâme b. Zeyd’i (r.a.) aralarında ensar ve muhacirin önde gelenlerinin de yer aldığı orduya komutan olarak tayin ettiğini, Hicret esnasında Hz. Ali’yi (r.a.) kendisinde bulunan emanetleri sahiplerine teslim etmesi için görevlendirdiğinde ve yatağına yatırdığında Hz. Ali’nin (r.a.) 20’li yaşlarda olduğunu, Hudeybiye antlaşmasını da Hz. Ali’ye (r.a.) yazdırdığını, vahiy kâtiplerinin çoğunun gençlerden oluştuğunu, yine Ashab-ı Suffe'nin gençlerden oluştuğunu ifade etti.

Hayrullah Köken sözlerini şöyle tamamladı:

“Resûlullah gençlere bir görev verdiği zaman, tecrübesizlikten kaynaklanan ürkekliği yok etmek üzere muhatabına güven verir ve onu cesaretlendirirdi. Peygamberimiz (s.a.s.) sadece gençlerin özgüven eksikliklerini gidermekle kalmamış, aynı zamanda çevrenin gençlere karşı güvensizliğini de ortadan kaldırmaya çalışmıştı.” 

Editör: Mehmet Çalışkan