İyilik mimarları beşinci kez ödüllendirildi

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan “V. Uluslararası İyilik Ödülleri” töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş konuşmasına, “Kötülüklerin kıtalar dolaştığı bir dünyada iyiliği gündem yapmak üzere tertiplenen bu ödül töreninin bütün insanlık için bir iyilik menbaı olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.” sözleriyle başladı.

İyiliğin, güzel ahlakı kuşanarak kulluk ve sorumluluk bilinciyle yaşanan bir hayat olduğunu ifade eden Erbaş, “İyilik; sadece maddi varlığı değil bilgiyi, alın terini, tecrübeyi, duayı, sevgiyi, hüznü, derdi paylaşmaktır.” dedi.

Prof. Dr. Erbaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Müminler için hayat, bir iyilik yolculuğudur. İnsan da bu dünyaya, Âlemlerin Rabbine inanmak ve iyi işler yapmak için gelen bir yolcudur. Ahiret ise iyiler için ebedi mutluluk yurdu ve selam diyarıdır. İyilik ancak ihlas ve ihsan ile anlam kazanır, iyiliklerin sadece Rıza-yı Bâri için yapılması gerekir ve iyiliğin vazgeçilmez şartı; samimiyeti kuşanmak, gösterişten uzak ve beklentisiz olmaktır.”

44 yıl önce İslam’ın hayır ve bereket mefkûresini ve ecdadın iyilik mirasını emanet bilinciyle günümüze ve geleceğe taşımak idealiyle kurulan Türkiye Diyanet Vakfının, bugün 1001 şubesi ile ülkemizde ve 145 ülkede iyiliğin adresi olmuş evrensel bir hayır kuruluşu haline geldiğine değinen Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destek ve himayeleriyle, dünyanın ihtiyaç duyulan her yerine;  dil, din, ırk, mezhep, meşrep, farkı gözetmeksizin yardım elini uzattığını; sosyal yardımlardan eğitime, camilerin inşasından gönüllerin ihyasına kadar birçok alanda hayrî çalışmalar yaptığını ve Müslüman azınlıkların, savaşlara, işgallere, afetlere maruz kalanların, yoksulların, kimsesizlerin ve çaresizlerin umudu ve sevinci haline geldiğini söyledi.

Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfının yurt dışı eğitim çalışmaları kapsamında, 14 ülkede 23 eğitim kurumunda geleceği imar etmeye hazırlanan nesiller yetiştirdiğini belirterek, “111 ülkeden gelen öğrencilere Türkiye’de eğitim hizmeti vererek bu gençlerin hayallerine ortak olmaktayız.” dedi.

Son bir yılda 20 öğrenci yurdunun daha hizmete açılmasıyla birlikte toplamda 38 yurtta öğrencilere barınma, burs ve kurs yaklaşımıyla hizmet ettiklerinin altını çizen Prof. Dr. Erbaş, Diyanet ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak hedeflerinin her ilde ve büyük ilçelerde öğrenci yurtları açmak olduğunu ifade etti.

İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ve 29 Mayıs Üniversitesi ile ilim, kültür ve sanat dünyasına önemli katkılar yaptıklarını dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş şöyle devam etti:

“Yurt içinde ve yurt dışında inşa ettiğimiz binlerce cami ve Kur’an kursu ile yürekleri aynı safta, kalpleri aynı hakikatte buluşturmaya gayret etmekteyiz. 67 ülkede 27 dilde 1 milyona yakın Kur’an-ı Kerim hediye ettik. Yemen’e 8,5 milyon TL, Suriye’ye bin 866 tır yardım malzemesi ve 214 milyon TL, Filistin’e 130 milyon TL,  Arakan’a 19 milyon TL yardımda bulunduk. 19 ülkede 179 su kuyusu açtık.”

2018 yılı Ramazan ayında ihtiyaç sahibi 2 milyon insanın yüzünü güldürdüklerini sözlerine ekleyen Başkan Erbaş, “Kurban bayramında yurt içi ve yurtdışında 145 ülkede 436 bölgede 430 bin hisse kurban keserek 17 milyon 850 bin kişiye kurban eti ulaştırdık. Yine 2018 yılında yurt içinde ve yurt dışında, milletimizin bizlere emanet ettiği 760 milyon TL yardımı ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık.” dedi.

Hedeflerinin bütün gençlere dokunmak ve ümmet coğrafyasının bütün gençleriyle tanışmak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erbaş, “Hedefimiz dünyanın bütün dillerinde İslam’ın hakikatlerini yeryüzünün her köşesine ulaştırmaktır. Daha çok mazluma ve muhtaca yardım eli uzatmaktır. Bunun için devletimizin, milletimizin desteği ve mensuplarımızın gayreti ile yaptığımız ve burada sayamadığımız daha pek çok hizmetler, seferberlik ruhuyla artarak devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

V. Uluslararası İyilik Ödülleri kapsamında ödüle lâyık görülenler hakkında da bilgiler paylaşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, şöyle devam etti;

“İyilik için en büyük imkân iyi bir kalbe sahip olmaktır”

“Bugün burada binlerce iyilik örneğinden sadece bir kaçıyla tanışacağız. İyilik için en büyük imkân iyi bir kalbe sahip olmaktır. İyiliğin hiçbir engel tanımadığını bize gösteren, engelli yiğit bir kardeşimizle tanışacağız. 

Savaşlar, işgaller, yoksulluk ve çaresizliğin kuşattığı hayatlar hepimizin en büyük iyilik sınavıdır. İyilik bilhassa zor zamanlarında çaresizlerin yanında olmaktır. Mazluma, muhtaca elini, evini, yüreğini açıp, Ensar olmaktır. Asaletin, mücadelenin ve hüznün diyarı Bosna’mızdan engin bir yüreğin nasıl binlerce hayata iyilik taşıdığını göreceğiz.

“İyilik, esasında mümin olmanın diğer adıdır”

İyilik; evsizlere yurt, kimsesizlere umut, yetime kardeş, yoksula sevinç olmaktır. İyilik, esasında mümin olmanın diğer adıdır. İmamlık vazifesi peygamberlik mirasıdır ve iyilikte en güzel olmayı gerektirir. Çevresine bu bilinçle yaklaşan bir imamla, bir hocamızla tanışacağız.

İyilik kadim değerleri ve insanlığın onurunu taşımaktır. Hakkın asaletini asla pazarlık konusu yapmamak, zulmün karşısında yalçın dağlar gibi durmaktır. Gerektiğinde malını ve canını cennet karşılığında direnişe adamaktır. Burada, kalbimizin en hassas yerinden, Kudüs’ten, işte daha dün akşam, bir kez daha buradan kendilerini lanetlediğim işgalci zorbalarca masuniyeti/dokunulmazlığı ihlal edilen, imamlarına ve ibadet eden cemaatine haince saldırılan Mescid-i Aksa’nın yanı başından, güce tapan zalimleri şaşkına çeviren iyiliğe adanmış cesur bir Filistinli yüreğin sahibi ile tanışacağız.

İyilik hayatın görünmeyen köşelerinde kalanların yanında olmaktır. Özellikle kadınlar, yetimler, ailesinden uzak kalan çocuklar insanlığın vicdan terazisidir. İnsanlığın vicdan yüküne omuz veren Vakfımızın bir iyilik gönüllüsüyle tanışacağız.

İyilik; dertleri paylaşmak, hüzünleri sevince dönüştürmektir. Şimdi, huzuru, hayatın bize emaneti yaşlılarımıza hizmet etmede bulan, dünyaya merhametin en yüce örneğini gösteren bir iyilik meleğiyle tanışacağız.

İyilik bir çocuğun mutluluğunu yeryüzünün bütün hazinelerinden üstün tutmaktır. Sadece duaya ve mülkün yegâne sahibinin hoşnutluğuna talip olmaktır. Kendini Afrikalı çocukların sevincine, umuduna, toprağının neşesine adayan bir kahraman ile tanışacağız.

“İyilik, bir milletin aydınlık geleceğine ömür vermektir”

İyilik, bir neslin kendisiyle ve medeniyetiyle buluşmasına gönül vermektir. Bir milletin aydınlık geleceğine ömür vermektir. İnançlı ve değerlerine bağlı bir gençlik için sarsılmaz bir azimle mücadele etmektir. Bu seneki vefa ödülü vesilesiyle yılmadan, yorulmadan, hayatını, Asım’ın nesline, imam-hatip nesline vakfeden, yakın tarihin en büyük manevi mimarlarından ve iyilik öncülerinden birini rahmet ve hürmetle yâd edeceğiz.

Dünyayı iyiliğin değiştireceğine ve her bireyin birer iyilik neferi olduğunda bütün insanlığın huzurlu ve onurlu bir hayata kavuşacağına inandıklarını ifade eden Prof. Dr. Erbaş sözlerini şöyle tamamladı:

“Elbette mülkün sahibi ve Âlemlerin Rabbi olan Allah, yeryüzünde iyiliğin egemen olması için çalışanları muhakkak destekleyecek ve onları asla yalnız bırakmayacaktır.”

Haberin Videosu

Editör: Mehmet Çalışkan