Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstabnul'da hafızlık yapan öğrencilerle Kur'an-ı Kerim'i öğrenmenin faziletleri üzerine sohbet etti.

Prof. Dr. Erbaş, Sultanbeyli Merkez Erkek Yatılı Kur’an Kursunda hafızlık yapan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmasında hafızlık eğitiminin dünyadaki en hayırlı işlerden biri olduğunu söyledi.

"Hedefinizi ne kadar büyük tutarsanız o hedefe giden yollar sizin için kolaylaşır"

Erbaş, öğrencilerden hafızlıklarını tamamladıktan sonra büyük hedefler koyarak kendilerini geliştirmelerini isteyerek "Sizler buradan mezun olacaksınız. Okuyabildiğiniz en son noktaya kadar ilminizi geliştirecek, belki burada, belki başka yerlerde hoca olacaksınız.  Hedefiniz, idealiniz büyük olacak. Hedefinizi ne kadar büyük tutarsanız o hedefe giden yollar sizin için kolaylaşır." ifadelerini kullandı.

"İlmin hepsi mukaddes hepsi önemli"

Prof. Dr. Erbaş, şöyle konuştu: "Kiminiz ulum-i İslamiyeyi öğretecek, kiminiz öğretmen, kiminiz imam, kiminiz müftü, kiminiz ilahiyat fakültelerinde ya da başka fakültelerde akademisyen olacaksınız, ilmin hepsi mukaddes hepsi önemli. Yeter ki ilmi Allah rızası için tahsil edelim. Gönlüm ister ki bütün hafızlar, din hizmetinde devam etsin, mihraplarda, minberlerde olsun ama içinizden hafız bir doktor, mühendis, avukat da çıkabilir. Yeter ki niyetimiz Allah rızası olsun, samimi olalım."

"Kur’an-ı Kerim’i öğrenmenin amacı, onu anlamak ve yaşamaktır" 

Konuşmasını "Kur’an-ı Kerim’i öğrenmenin amacı, onu anlamak ve yaşamaktır." sözleriyle sürdüren Erbaş, dünyada bilginin, hikmetin, ilmin, irfanın hakim olduğu dönemlerde insanlığın en huzurlu zamanlarını yaşadığını belirterek "Allah rızası için kullanıldığı sürece ilmin, irfanın, bilginin hikmetin olduğu yerde kötülük olmaz, zulüm olmaz. Bizim amacımız da ilmi Allah yolunda, insanlığın hizmetinde kullanmaktır." dedi. 

Daha sonra Fatih Erkek Yatılı Kur’an Kursundaki hafızlık yapan öğrencilerle bir araya gelen Prof. Dr. Erbaş, konuşmasına "Sanki evime gelmiş gibiyim, İstanbul'da gözümü ilk açtığım yerdeyim." sözleriyle başlayarak, 1980 yılında ilahiyat fakültesine başladığında yan tarafta ilim yayma yurdunda kaldığını, İstanbul'da Arapça dersinden, tefsir, hadis ve şifa dersine kadar birçok konuda ders okuduğunu anlatarak "Hemen aşağıda Parmakkapı Camii'nde on yıl görev yaptım." dedi.

Erbaş hafızlık yapan öğrencilere hitaben, "Sizler dünyada bir kula nasip olacak olan en güzel işi yapıyorsunuz. Kaç milyonda bir insana nasip olabilecek hafızlık gibi çok mukaddes, Rabbimizin hoşuna gidecek en hayırlı işi yapıyorsunuz, Allah mübarek eylesin." dedi.

"Osmanlı dönemindeki hafızlık icazetnameleri incelendi"

Başkanlığın yeni oluşturduğu hafızlık icazetnamesi hakkında bilgi veren Erbaş, Osmanlı dönemindeki icazetnemeleri incelediklerini ve benzeri bir icazetname oluşturduklarını ifade etti. Belge üzerinde yazan Hicr suresi 9. ayetini okuyup anlamı hakkında bilgi veren Erbaş, "Kur'anı biz indirdik ve onun muhafızı biziz." Rabbimiz öyle buyuruyor. Kimin vasıtasıyla Kur'an'ı muhafaza ediyor Rabbimiz?
Sizin vesilenizle, hafızlar vesilesiyle. dedi

"En hayırlıların arasında olmak Meleklerle beraber olmaktır"

Kur'an-ı Kerim öğretmenin ve öğrenmenin en hayırlı iş olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erbaş, "En hayırlı dememin sebebi esasında hadisi şerife dayanıyor, 'Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.' Kur'an'ı öğrenenler burada, öğretenler burada. Biz de sizin aranızdayız, inşaallah bu hayırdan biz de istifade ederiz. En hayırlıların arasında olmak Meleklerle beraber olmaktır." dedi.

"Kur’an-ı Kerim’i Anlama Programı'nda Pilot uygulama başladı"

Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in anlamının öğretilmesine yönelik bir süredir çalışmalar yaptıklarını, bu konuda iki kişinin bir kitap hazırladığını ve eğitim programının geliştirildiğini sözlerine ekleyerek, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün, hafızlık eğitimi gören öğrenciler için pilot uygulama olarak 9 Kur’an kursunda "Kur’an-ı Kerim’i Anlama Programı" başlattığını söyledi.

Editör: Mehmet Çalışkan