Diyanet işleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda gerçekleşen programa Aile, Açlışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da katıldı.

"İnsanın bütün varlıkla ilişkisinin temelini hak kavramı oluşturuyor"

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ise her insanın hayatını devam ettirebilmesi için yeme-içme, giyinme, barınma, korunma gibi temel ihtiyaçları olduğunu belirterek, ahlaka, hukuka, iktisada, yönetime, güvenliğe dair ilimler, teşkilatlar ve sistemlerin insanın söz konusu temel gereksinimlerinden doğduğunu ve geliştiğini anlattı.

İslam'ın getirdiği prensiplerin de insanın can, akıl, inanç, mal ve nesil dokunulmazlığını temin etmek ve koruma altına almak için olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ilmihal kitaplarında bu hususların önemine dikkat çekildiğini söyledi.

İslam'ın müminlere ve insanlığa kazandırdığı en önemli değerlerden birisinin de hak duyarlılığı olduğunu belirten Başkan Erbaş, insanın bütün varlıkla ilişkisinin temel eksenini hak kavramının oluşturduğunu dile getirdi.

Erbaş, Allah hakkı ve bu düzlemde ortaya çıkan hukuki hükümler bulunduğuna değinerek, şöyle devam etti:

"Hepimizin bildiği ve ahlaktan iktisada, hukuktan beşeri ilişkilere bütün alanda var olan ve en büyük hassasiyeti gerektiren de kul hakkıdır. Her sohbetimizde, konferansımızda değinmeden geçemediğimiz en önemli hususlardan biri 'Aman ha kul hakkına dikkat edelim' ifadesidir. Bu meyanda farklı mülahazalarla ve beklentilerle kişileri itibarsızlaştırmak kul hakkını ihlal etmektir. Kişisel ihtiraslarla bireylerin ve toplumun geleceğine zarar vermek kul hakkını ihlal etmektir. Buna toplum, millet, insanlık olarak dikkat etmeliyiz. En açık şekliyle emeğin gasbedilmesi kul hakkı ihlalidir. Hiç kimse hiç kimsenin emeğini gasbetmeyecek. Kur'an-ı Kerim'de bu konuya çeşitli ayetlerde dikkat çekilmekte ve özellikle insanın insanı sömürmesine yönelik vasıtaların ortadan kaldırılması için mücadele teşvik edilmektedir. Çünkü arada gasbedilen kul hakkı vardır."

Dünyanın aslında bugün gasbın ızdırabını yaşadığına işaret eden Erbaş, "Dünyada her 3,5 saniyede bir insan açlıktan ölüyor, her 3,5 saniyede bir insan da fazla yemekten ölüyor. İşte İslam bunu önlemeye çalışıyor. Zekat, infak, sadaka, yardımlaşma, karz-ı hasen bunun içindir. Olanın olmayana vermesi. Sömürgecilik bunu daha da artırmıştır. Birilerinin Cenabıhakk'ın onlar için yarattığı rızka el uzatması ve bunu gasbetmesi. Bugün dünya bu gasp hareketinin sancısını yaşamaktadır." dedi.

"Herkes işini dürüstçe yapacak"

Bugün yeryüzündeki sefalet ve yoksulluğun ana sebeplerinden birinin de emeğin karşılığının gasbedilmesi olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başknaı Prof. Dr. Erbaş, Allah'ın çeşitli kulları için yarattığı rızka el uzatmak ve emeğin karşılığının verilmemesinin de gasp olduğunu söyledi.

Erbaş, Müslümanlar hangi imkanlara, statülere ve farklılıklara sahip olurlarsa olsun aradaki ilişkinin kardeşlik ahlakı ve hukukuna uygun olması gerektiğini sözlerine ekledi.

Huzurun, mutluluğun, barışın ve kardeşliğin yolunun, iş ve çalışma hayatında da İslam'ın üzerinde hassasiyetle durduğu hukuki ve ahlaki kuralların çalışan ve çalıştıran taraflarca bilinmesi ve uygulanmasından geçtiğini belirten Erbaş, bunun için gerekli ilkelerin samimiyet, dürüstlük, adalet, ahde ve akde vefa olduğunu ifade etti.

İslam'ın çalıştırdığı kişileri ezen, onların hak ve hukukunu ihlal eden bir tutumu tasvip etmediği gibi yaptığı işin gereklerini yerine getirmeyen çalışanı da tasvip etmediğini dile getiren Erbaş, şöyle konuştu:

"Herkes işini dürüstçe yapacak. Sosyal Güvenlik Sistemi ve kayıtlı istihdam politikaları, çalışanı korumayı hedeflemektedir. Bu alanda farkındalığı artırmak ve vatandaşlarımızı bilinçlendirmek için Bakanlığımız ile ortak bir eğitim çalışması yürütüyoruz. Türkiye'de şehirlerin, kasabaların, köylerin en ücra köşesinde ülkemizi temsil eden ve her köyde olan resmi görevli olarak sadece imamlarımız vardır. Diyanet İşleri Başkanlığı dışında hiçbir kurumun her yerde görevlisi yoktur. O açıdan bu projenin başkanlığımızın mensupları aracılığı ile milletimize ulaştırılması önem arz etmektedir. Sorumluluk duygusunun, hak bilincinin ve bütün erdemlerin kazanılması noktasında en önemli alanlardan birinin aile olduğu da açıktır. Dolayısıyla bugün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ile imzaladığımız, ailenin sağlıklı şekilde kurulması, yürütülmesi ve güçlendirilmesine yönelik iş birliği protokolü de büyük önem taşımaktadır."

Editör: Mehmet Çalışkan