Prof. Dr. Dursun için Sultanahmet Camii'nde cenaze namazı kılındı.

Cenaze namazı öncesin Prof. Dr. Dursun için, Sultanahmet Camii Müezzini İbrahim Altuntaş ile Ayasofya Müzesinde görevli müezzin tarafından karşılıklı olarak sela okundu. Ardından törenin yapılacağı Sultanahmet Camii'nde Kur'an-ı Kerim okundu. 

Törene, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın çok sayıda siyasi, akdemisyen, sanatçı ve vatandaş katıldı.

- Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Erbaş kıldırdı.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, cenaze namazını kıldırdıktan sonra Dursun için helallik istedi.

Dursun için Allah’tan rahmet dileyen Başkan Erbaş, “Ahmet Haluk Dursun hocamız bize bir Hadisi Şerif'i hatırlatıyor. Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm buyuruyor ki, “Üç kişinin amel defteri öldükten sonra açık kalır. Bunlardan birisi ilminden istifade edilen bir alim. İkincisi sadakayı cariye sahibi insanlar. Allah için toplum için millet için çalışmış gayret etmiş, eserler bırakmış kimseler. Üçüncüsü de hayırlı evlat yetiştirmiş anne babalar” öyle zannediyorum ki Ahmet Haluk Dursun hocamız burada müjdelenen 3 kişinin özelliğini de üzerinde taşıyor. Bıraktığı eserler, yetiştirdiği talebeler, milletimize, toplumumuza yapmış olduğu hizmetler bunun şahidi” dedi.

- "Dicle'nin kuzularını Allah'ın izniyle biz de çakallara yedirtmeyeceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, namazın ardından yaptığı konuşmada, Dursun'a rahmet, ailesine ve ilim dünyasına başsağlığı dileklerini iletti.

Hazreti Peygamber'in "Alimin ölümü alemin ölümü gibidir." hadisini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlardan bir tanesini daha yaşıyoruz. Haluk Hocamız bizim önemli bir rol arkadaşımız oldu. Kültürde, sanatta, edebiyatta, tarihçi olarak tarihte bizimle yol yürüdü. Bu yol yürüyüşü esnasında da gerçekten onun dürüstlüğü, duruşu, vakarı örnekti. Hele hele gurbetteki o öğrencilerimize her ay tarih dersleri vermek üzere oraya gidiş, gelişleri... Özellikle bir Tuna aşığı olması hasebiyle, Tuna dersleri çok çok anlamlıydı, faklıydı. Son zamanlar da özellikle Dicle'nin kuzularına da aşkı vardı. 'Dicle'nin kuzularını çakallara yedirtmeyeceğiz.' diye bir yaklaşımı vardı. Haluk Hoca hiç endişe etme Dicle'nin kuzularını Allah'ın izniyle biz de çakallara yedirtmeyeceğiz. Bu vaadini biz aynen devam ettireceğiz. Onların karşısındaki o dik duruşumuz aynen devam edecek. Bizler, özellikle Haluk Hocamızın yola çıktığı o günden eserinde de ifade ettiği gibi şimdi aynı yere kendisini uğurluyoruz. Makamı cennet olsun. Rabbim inşallah o izi sürenlerden bizleri de eylesin. Allah yar ve yardımcımız olsun. Ruhu için el-Fatiha." 

Törende, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Mustafa Sabri Küçükaşçı da bir konuşma yaptı. Küçükaşçı, Ankara Sosyal Bilimler Lisesi'nden bir öğrencinin Haluk Dursun'un ölümüne "tarih düşürdüğü"nü belirterek, söz konusu eseri okudu, Milli Türk Talebe Birliği'nin 1976'daki bir etkinliğinde Dursun ve Erdoğan'ın ortak anısını anlattı.

Dursun'un naaşı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da omuz verdiği cemaat tarafından cenaze aracına kadar taşındı. 

Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun'un cenazesi, Kocaeli Hereke'deki aile kabristanında toprağa verilmek üzere yola çıktı.

Editör: Mehmet Çalışkan