Oltu İlçe Müftülüğü, her kademedeki personelin bilgi ve becerilerini geliştirmek, akademik yeterliklerini artırmak ve din hizmetlerinde verimliliği sağlamak amacıyla "Bilgi, Bilinç ve Ötesi" başlığı ile konferanslar düzenliyor.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında çevrimiçi düzenlenen konferansların bu haftaki konuğu, Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Polat oldu.

"Vatikan’da Dini Hayat ve Kilise Sistemi" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Polat, "dinler tarihi biliminin, dini muhafaza etmek için bir sınır karakolu vazifesi gördüğünü" belirterek, "diğer inanışları tanımanın, dünyada olup bitenlere dair doğru bir bakış açısı yakalamak ve yeni dünya düzeni içerisinde diğer inanışlara sahip bireylerle bilimden ticarete, siyasetten kültür ve turizme kadar birçok alanda daha verimli bir iletişim kurma imkânı sunduğunu" söyledi.

- Hristiyanlık tanındıkça İslam’ın insanlığa sunduğu adalet ve huzur daha iyi kavranmaktadır

"Dinler tarihi bilimi ile karşılaştırmalı olarak din olgusunun daha iyi anlaşılarak sağlıklı bir din algısının oluşacağını" kaydeden Polat; 'inançta adalet', 'dini farklılaşmanın arka planı', 'ülkeler ve milletlere göre mezhep farklılaşmasının sebepleri' ve 'inkültürasyon' başlıklarına dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Bugün insanlığa kurtarıcı olarak takdim edilen kilise ve Hristiyanlık, insanı tanrı yapabilmek için Tanrı’yı insanlaştırmıştır. Şirk en büyük zulümse ki Yüce Rabbimiz Lokman suresi 16. ayette 'şirkin en büyük zulüm olduğunu' ifade ediyor, o halde tevhid en büyük adalettir. Dolayısıyla bugün Hristiyanlık hakikatten ve bütün ilahi dinlerin özü olan Tevhid’den sapmıştır. Bu temeldeki sapma nedeniyle Hristiyanlık, misyonerlik faaliyetleriyle emperyalizmin, özellikle de inkültürasyonla kültürel emperyalizmin öncü kuvveti haline gelmiştir. Bundan dolayı bugün genelde diğer inanışlar, özelde ise Hristiyanlık tanındıkça İslam’ın insanlığa sunduğu adalet ve huzur daha iyi kavranmaktadır."

- Misyonerlik faaliyetlerinin çağdaş bir metodu, en basit ifadesiyle Hristiyan kültürünün İslam’ın içerisine ve Müslümanların gündelik yaşantısına gizli ve sinsi bir şekilde sızma hareketidir

"Misyonerlik faaliyetlerinin çağdaş bir metodu; en basit ifadesiyle Hristiyan kültürünün İslam’ın içerisine ve Müslümanların gündelik yaşantısına gizli ve sinsi bir şekilde sızma hareketidir." diyen Polat, "Öyle ki siz zamanla yeme içme alışkanlıklarınızdan boş zaman etkinliklerine, giyim kuşamdan eğlence biçimine kadar hemen her alanda onlara benzemeye başlarsınız. Bugün yeni neslin kullandığı dilden beğenilerine kadar şöyle bir baktığımızda bunun büyük oranda başarıldığını maalesef müşahede etmekteyiz. Dolayısıyla her anlamda daha dikkatli ve titiz olmamız gerekiyor." diye konuştu.

Program, din görevlilerinin soru, görüş ve önerilerinin alınmasıyla tamamlandı.

Editör: Mehmet Çalışkan