Küçükçekmece Müftülüğünce başlatılan proje kapsamında, Sudan'dan İstanbul'a gelen öğrenciler hafızlık eğitimi veriliyor. 9-20 yaş arasında 12'si kız, 28'i erkek olmak üzere 40 öğrenci, çeşitli kurslarda hafızlık eğitimi alıyor.

Hafızlık eğitimini tamamlayarak ülkelerine dönen 15 gencin başarısı, Türkiye'ye gönderilen öğrenci sayısında artışa neden oldu.

Sudanlı hafız adaylarına sadece Kur'an eğitimi değil, Türkçe dersler de verilerek ikinci bir dil öğrenmeleri sağlanıyor. Güzel sesli hafız adayları, hem Kur'an eğitimi hem de Türkçe öğrenme konusunda gösterdikleri başarı nedeniyle kurslarda çok seviliyor.

- "4 yılda 15 öğrenci eğitim alıp ülkesine döndü"

Küçükçekmece İlçe Müftüsü Mustafa Temel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015 yılında başlattıkları projeyle Sudanlı öğrencilere hafızlık eğimi verdiklerini söyledi.

Sudanlı öğrencilere Küçükçekmece'deki 4 Kur'an kursunda eğitim verdiklerini belirten Temel, ''Buraya gelen öğrenciler hem Kur'an-ı Kerim eğitimi alıyor hem hafızlık yapıyor hem de Türkçe öğreniyor. Burada, 40 civarında öğrenci var." dedi.

Temel, Sudan'dan aldıkları davet üzerine böyle bir projeye başladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"4 yıl önce 5 kişilik bir heyet olarak Sudan'a gittik. Oradaki Kur'an eğitim konusunda sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yaptık. Daha sonra Sudanlı çocuklara Kur'an eğitim ve hafızlık projesiyle işe başladık. Burada eğitim alıp hafız olanları ülkelerine gönderiyoruz. Sudan'da bu işe devam ediyorlar. 4 yılda yaklaşık 15 öğrenci hafız olarak ülkelerine döndü. Daha önce az sayıda öğrenci geliyordu. Onlara kıraat, makam, tecvit dersleri de veriyoruz. Öğrenciler burada Türk örf ve adetlerini, disiplini, zamanı iyi kullanmayı öğreniyor. Oradaki yöneticiler bu işten memnun olduklarını söylüyor. Biz yetiştirdikçe öğrencileri ülkelerine gönderiyoruz. Hafızlık yaşının bir sınırı yok. İyi bir hafızın yetişmesi için 2 seneye ihtiyaç var." 

- "Gençlerimizi Arapça öğrenmeleri için Sudan'a göndereceğiz"

Sudan ile karşılıklı eğitim projeleri ve Kur'an eğitimi alanında iş birliği yapmayı amaçladıklarını da vurgulayan Temel, "Bundan sonra Sudanlı öğrencilere Türkçe öğretilmesi konusuna daha fazla ağırlık vereceğiz. Bundan sonra bizim gençleri de Arapça öğrenmeleri için Sudan'a göndermeyi planlıyoruz." dedi.

Yakın zamanda karşılıklı öğrenci göndermeye hız vereceklerini belirten Temel, Hartum'daki üniversitelerde okuyan çok yabancı öğrenci olduğunu ve çok iyi Arapça öğretildiğini söyledi.

- "Ülkeme dönüp hafızlar yetiştireceğim"

İbrahim Ömer, Türkiye'ye, Kur'an eğitimi için geldiğini ifade ederek, "Hafız olup ülkeme döneceğim. Burada edindiğim bilgiler ışığında kendi vatanımdaki insanlara Kur'an eğitimi vereceğim ve yeni hafızların yetişmesine sağlayacağım." dedi.

Türkiye'yi çok sevdiğini, İstanbul'da bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden İbrahim, "Türkiye'nin her şeyini çok sevdim. Eğitimimi tamamlayınca ülkeme döneceğim." diye konuştu.

15 yaşındaki Ahmet Ziyade, Türkiye'de kendilerine hafızlık eğitimi fırsatı verilmesinden çok memnun olduğunu, Türkiye'yi çok sevmesine rağmen Sudan'ı ve ailesini özlediğini dile getirdi.

Sudan'dan gelen öğrencilerin arasında yer alan 9 yaşındaki Eslam Abdülhay, "Sınıfın en küçüğü benim. Kur'an eğitimine yeni başladım. Bir hafız adayıyım. Buradaki eğitimimi tamamlayınca döneceğim. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Buradakiler bana çok iyi davranıyor ve çok seviyor. Hem öğretmenlerim hem de ağabeylerim bana iyi bakıyor." ifadelerini kullandı.

Hafızlık eğitiminden sonra örgün eğitimini de bitirmeyi düşündüğünü aktaran Abdülhay, büyüyünce doktor olmak istediğini kaydetti.

- "Türkiye'yi çok sevdim"

Sudan'dan gelen kız öğrencilerden 15 yaşındaki Dua Hasan, en çok Türk halkının cömertliğine hayran kaldığını belirtti.

Hasan, burada arkadaş edinmekten çok mutlu olduğunu ifade ederek, "Eylül başında İstanbul'a geldik. Türkiye'nin doğasını, havasını çok sevdim. Türk halkı çok cömert. Öğretmenler çok anlayışlı. Şimdiye kadar Sultanahmet, Miniatürk, Ayasofya gibi tarihi ve turistik yerleri gezdik. Amacım, Kur'an eğitimini tamamladıktan sonra ülkemde öğretmen olmaktır." diye konuştu.

Amine Abdülhay, Kur'an okumayı Türkiye'de öğrendiğini, henüz birkaç ay olmasına rağmen disiplinli eğitim sayesinde epeyce mesafe katettiğini anlattı.

Abdülhay, "Türkiye çok güzel, İstanbul ise harika. Eğitimimiz devam ederken fırsat bulduğumuzda İstanbul'u geziyoruz. Burada bulunmaktan çok mutluyum. Eğitimimi tamamlayıp ülkeme dönmek ve orada yeni hafızların yetişmesine yardımcı olmak istiyorum." dedi.

Editör: Mehmet Çalışkan