Dicle İlçe Müftülüğü tarafından düzenlene seminere Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Davut Işıkdoğan konuşmacı olarak katıldı.
Yeni Cami Gençlik Merkezi Salonu’nda düzenlenen seminere Dicle İlçe Müftüsü Mehmet Sani Akın ve ilçedeki din görevlileri katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan seminerin açış konuşmasını İlçe Müftüsü Mehmet Sani Akın yaptı.
Açılış konuşmasının ardından sahneye gelen Doç. Dr. Davut Işıkdoğan ise şunları kaydetti:
"Her sözümüz doğru olmalıdır. Her doğrunun söyleneceği bir yer vardır. Bunlar bizim için iletişimin temel kurallarındandır. Her doğrunun zamanı ve mekânı vardır. Karşılık beklemeden anlamaya, anlatmaya, anlaşılmaya çalışmak lazım. Gerçek manada sevgi, iletişimin devamının teminatıdır. Allah için sevmek lazım. Ahde vefa; iletişimde, hayatın tamamında Allah rızasını tahsil etmektir. Allah'ın rızasını tahsil etmek, yapılan iyiliği unutmamaktır, Allah'ı sevmektir, O'nun Resulünü sevmektir. O'nun Resulünü sevmek, onun yaşadığı gibi yaşamaktır."
Tevazuun, iletişimde tüm engelleri ortadan kaldıran ana unsur olduğuna dikkati çeken Işıkdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün engelleri ortadan kaldırmak, iletişimdeki engelleri ortadan kaldırmaktır. Yumuşak dil kullanmak, sözü yumuşatmak, muhatabı rencide etmemek lazım. Rabbini bilen, nefsini bilir. Enaniyet; doğru bakan gözü, müstakim aklı ve nurani kalbi yanıltır. Yanlış anlaşılmaları doğurur. Tüm ortamlarda iletişimi bozan ve ömür boyu süren bir hastalıktır.
İletişim vasıtaları çok ama konuşulacak dil yok. Söylenecek söz çok, dinleyecek kimse yok. Etkilemek adına abartmak, yalana eşdeğer yanıltıcı sonuçlar üreten bir iletişim sorunudur. En güzel söz, karşıdakinin anladığı sözdür. Nefis devreye girdiğinde iş bozulur. Başkasının hakkında sürekli kötü düşünmek, iletişimi bitiriyor. İnsanın yaratılmış varlıklarla iletişiminin en önemlisi yine insandır. İnsan seçilmiş varlıktır. Allah onu sevmişse, o bizim için de seçkindir. İletişimin ana dili Kur'an-ı Kerim’dir, kitaptır."
