Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Muharrem ayı nedeniyle mesaj yayınladı.

Muharrem ayının 10'uncu gününün Müslümanların zihin ve gönül dünyasında derin hatıralar barındıran ve Kerbela faciasının vuku bulduğu önemli bir zaman olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Hicri 61 yılında gerçekleşen Kerbela hadisesi, mezhebi, meşrebi, kültürü, coğrafyası, ırkı ve ideolojisi ne olursa olsun Allah’a ve resulüne iman eden, Ehl-i beyt’e muhabbet besleyen her bir Müslümanın ortak acısıdır. Savunduğu yüce değerler uğruna Kerbela’da şehit düşen Hz. Hüseyin ve yanındakiler, bu hüznü yüreklerinde hisseden müminler tarafından hayırla anılırken, ona ve onunla beraber olanlara bu zulmü reva görenler, vicdanlarda mahkum edilmektedir.”  ifadelerini kullandı.

- Hz. Hüseyin, asil ve onurlu bir duruşun mümtaz temsilcisidir.

Hz. Hüseyin’in İslam’ın yolunda güzel bir hayatın, yüce bir ahlakın, asil ve onurlu bir duruşun mümtaz temsilcisi olduğunu vurgulayan Başkan Erbaş, “Esasen onun gayesi ve ideali, hayatında, ahlakında ve şehadetinde belirgindir. Nitekim o, toplumu ifsada sürükleyen her türlü yanlış düşünce ve inancın karşısında yer almış, ümmet ve kardeşlik bilincinin ihyası için çalışmıştır. Hak, hukuk ve adaleti hâkim kılma gayesiyle zulmün ve haksızlığın karşısına dikilmiş ve bu uğurda canını feda etmiştir.” dedi.

- Kerbela’yı anmak, sıradan bir matem hadisesi değildir

Hz. Hüseyni sevmenin onu anlamaktan ve onun yolunu takip ederek ideallerini benimsemekten geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Ali Erbaş, “Bugün bizlere düşen en büyük görev, yüreklerimizi dağlayan bu elim hadiseyi sebep ve sonuçları ile doğru okumak, ümmetin bugünü ve istikbali için gereken dersleri çıkarmaktır. Nitekim Kerbela’yı anmak, sıradan bir matem hadisesi değil, Hz. Hüseyin’in uğruna canını feda ettiği değerlerin, hak, hukuk, adalet ve merhametin, zulme ve zalimlere karşı müdafaasını yapmaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

- Vahdet ve kardeşlik bilinci içerisinde birbirimize daha çok kenetlenmeliyiz

Kerbela’nın hayati sorumlulukları da hatırlattığını kaydeden Başkan Erbaş, yeni Kerbelalar yaşanmaması için çıkış yolunu şöyle işaret etti:

“Diğer yandan İslam tarihinin en büyük acılarından biri ola Kerbela, bizlere hayati sorumluluklarımızı da hatırlatmaktadır. Gönül kapılarımızı birbirimize ardına kadar açmak, her türlü kutuplaşmayı bir tarafa bırakmak, kardeşlik ahdimizi yenilemek, Hz. Hüseyin’in ideali olan vahdet ve kardeşlik bilinci içerisinde birbirimize daha çok kenetlenmek gibi ulvi bir sorumluluğu omuzlarımıza yüklemektedir. Fitne ve fesadı körüklemek için çalışan şer odaklarına karşı daima uyanık olmayı telkin etmektedir.

- Yeni Kerbelaların yaşanmasına fırsat vermemeliyiz

Dolayısıyla bizler, zamanın savrulmaları karşısında duygu, düşünce, söz ve davranışlarımızla birliğimizi ve beraberliğimizi pekiştirmenin gayreti içerisinde olmalıyız. Bizleri bir arada tutan kardeşliğimize ve muhabbetimize halel getirecek her türlü söylem ve eylemden uzak durmalıyız. Yeni Kerbelaların yaşanmasına, yeni acıların yüreklerimizi yakmasına fırsat vermemeliyiz.”

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Muharrem ayı mesajını şu temennilerle sonlandırdı:

“Bu vesileyle başta seyyidü’ş-şühedâ Hz. Hüseyin ve Kerbelâ mazlumları olmak üzere Bedir’den Malazgirt’e, Çanakkale’den Sakarya’ya, İstiklal Mücadelesi’nden 15 Temmuz’a ve günümüze kadar din, iman, vatan ve mukaddesat uğrunda feday-ı can eden bütün şehitlerimizi rahmet ve şükranla yâd ediyorum. Milletimizin ve tüm Müslümanların huzur, barış ve güven içerisinde bir hayat yaşamasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.”

Editör: Mehmet Çalışkan