Zikir: Kalplere Hayat Veren İksir

Zikir, Allah’ın birliğini, kudretini ve yüceliğini dile getirmek, nimetlerini tefekkür etmektir. Gündelik hayatın ruhlarımızı, kalplerimizi yorgun düşüren çekişmelerinden, meşgalelerinden uzaklaşıp Rabbimizin rızasını aramak ve “Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyana uğrayanlardan oluruz!” (A’râf, 7/23) niyazıyla Rabbimizin engin rahmetine sığınmaktır.

Zikir dil, kalp ve bedenle olur. Dil ile zikir; Allah’ı anmak, O’na yalvarıp yakarmak, hak ve hakikati söylemektir. Kalp ile zikir; Allah’ın varlığıyla ilgili her türlü şüpheden uzaklaşıp muhabbetiyle hemhâl olmaktır. Beden ile zikir ise tüm benliğimizle Allah’ın rızasını aramak, varlığımızı ve imkânlarımızı O’nun yolunda seferber etmek, emirleri doğrultusunda bir hayat sürmektir.

Allah’ı zikir, kalpleri sükûnete erdirir, bize idrak, feraset ve şuur kazandırır. Bizi gafletten ve karamsarlıktan korur. Zikir sayesinde yalnızlık duygusundan uzaklaşır, bizi her daim muhafaza eden bir Yaratıcımızın olduğu bilincine varırız.

Editör: Mehmet Çalışkan