Suizan

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), “Zandan sakının. Çünkü zan, yalanın ta kendisidir.” (Müslim, Birr, 28) buyuruyor. Çünkü zan, hakkında kesin bilgi sahibi olunmayan bir tahminden ibarettir. Gerçek olma ihtimali olsa bile bir şüphe ve tereddütten öteye geçemez, kişiyi ön yargılı olmaya sevk eder.

Suizan, bir insanı temelsiz bir iddiaya dayanarak itham etmek, doğruluğunu araştırmadan onun hakkında olumsuz hüküm vermektir. Böyle bir tutum kişiyi bir başkasına iftira atmak, onun hakkında yalancı şahitlik yapmak gibi yanlış davranışlara kolayca sürükleyebilir. Dahası suizan, bireylerin birbirlerine karşı güvenini sarsacağından ikili ilişkilere zarar verir, toplumsal hayatta düzenin yıkılmasına neden olur.

Hâlbuki mümin, çevresindekilere her açıdan güven veren ve hüsnü zannı ilke edinen insandır. İnananlara suizandan sakınmayı emreden (Hucurât, 49/12) Yüce Allah şöyle buyurur: “Bilmediğin şeyin ardına düşme. Doğrusu kulak, göz, kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.” (İsrâ, 17/36)

Editör: Mehmet Çalışkan