Şirk

Şirk, en büyük günahtır. Çünkü Allah’ın eşi benzeri yoktur. Fakat şirk sadece puta tapıcılığa indirgenirse Kur’an’ın bu konuyla ilgili bütüncül bakışı göz ardı edilmiş olur. Çünkü Kur’an bize, nefsin hevasının dahi ilah edinilebileceğini, arzular ve ihtiraslarla da şirk batağına düşülebileceğini söylemektedir. İnsanı dünyadaki sorumlu yürüyüşünden alıkoyacak, onun istikametini cennetten başka taraflara çevirecek her oluş ve yönelişin, yolları ikilemesi bakımından bir şirk biçimi olabileceğini, en azından içinde zehrinden damlalar barındırabileceğini anladığımız anda hayatın her alanına nüfuz edebilecek sinsi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu da anlamış olacağız. Şirk kalbin kirliliğidir, o yüzden temizliği kalpten gerektir. Kalp düzeldiği zaman her şey düzelecektir. O’nun huzuruna nasıl çıkmamız gerektiğini Bağdatlı Ruhi, gönlü vahiyle atan dizelerinde ne güzel ifade etmiştir: “Sanma ey hâce ki senden zer ü sîm isterler / ’Yevme la yenfeu’da kalb-i selîm isterler.”

Editör: Mehmet Çalışkan