Salgın zamanlarında Müslümana düşen görev

Hicretin on yedinci senesiydi. Ebû Ubeyde komutasındaki İslam ordusu, Şam’a gelen Hz. Ömer ile buluştu. Ebû Ubeyde, Şam civarında veba salgını olduğunu bildirdi. Hz. Ömer de durumu görüşmek üzere istişarelerde bulundu. Neticede Medine’ye geri dönme ve insanları veba tehlikesine atmama görüşüne varıldı.

Ordu komutanı Ebû Ubeyde, “Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsun?” diyerek Hz. Ömer’e karşı çıkınca Hz. Ömer, “Evet, Allah’ın bir kaderinden diğer bir kaderine kaçıyoruz.” diye cevap verir. Sonra da şöyle bir soru sorar: “Develerini otlatmak için, biri verimli diğeri kıraç iki yamaçlı bir vadiye götürsen ve onları ister otu bol yerde ister çorak yerde otlatsan, sonuçta her iki yerde de Allah’ın kaderiyle otlatmış olmaz mısın?” Bu sırada, Abdurrahman b. Avf çıkagelir ve Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu nakleder: “Şayet bir yerde veba hastalığı olduğunu işitirseniz oraya gitmeyin. Bir yerde veba hastalığı çıkarsa ve siz orada bulunursanız vebadan kaçarak oradan çıkmayın.” (Müslim, Selâm, 98; Muvatta’, Câmi, 7)

Editör: Mehmet Çalışkan