Sahabe ve Kur'an

Sahabenin hayatında Kur’an’ın ayrılmaz bir yeri vardı. Onlar inen ayetleri onar onar ezberliyor ve gereğini yerine getiriyorlardı. Sahabe, Resûlullah (s.a.s.) hayatta iken anlayamadıkları ayetleri ona soruyorlar ve gerekli bilgiyi öğreniyorlardı. Resûlullah’ın (s.a.s.) vefatıyla birlikte herhangi bir ayeti anlamak için önce Kur’an’a müracaat ediyorlar, onda bulamazlarsa Hz. Peygamber’in (s.a.s.) sünnetine bakıyorlardı. Sünnette bir bilgi bulamadıkları takdirde, kendi rey ve içtihatlarıyla ayeti tefsir ediyorlardı. Kur’an’ın indiği ortam ve şartları çok iyi bilmeleri onların, ayetleri anlamalarında büyük bir rol oynamıştır.

Peygamberimiz’in (s.a.s.) vefatından sonra yaşanan Yemame Savaşı’nda hafız sahabenin birçoğu şehit oldu. Bunun üzerine Hz. Ömer’in (r.a.) çabasıyla oluşturulan bir heyet Kur’an’ı, yazılı malzeme ve ezber yardımıyla eksiksiz olarak toplamış ve Hz. Ebû Bekir’e (r.a.) teslim etmiştir (Buhârî, Fezâ’ilü’l-Kur’ân, 3). Kur’an’a olan bu hizmetleriyle onun bize intikalini sağlayan sahabe Kur’an’ın anlaşılmasında bizler için bir başvuru kaynağıdır.

Editör: Mehmet Çalışkan