Sabır, Musibetin İlk Anındadır

Allah’ın Resûlü bir gün bazı sahabilerle Medine’de dolaşıyordu. Kabristanın yanından geçerken, çocuğunun kabri başında feryad ederek ağlayan bir kadına rastladı. Evlat acısına yüreği dayanmayan kadıncağızın bu halini gören Hz. Peygamber (s.a.s.) ona, “Allah’tan sakın ve sabret!” dedi. Kederinden onun Peygamber olduğunu fark edemeyen kadın, “Bana ilişme! Benim başıma gelen senin başına gelmedi (de ondan böyle rahat konuşuyorsun)!” deyiverdi. Bir müddet sonra oradakilerden biri kadına onun, Allah’ın Resûlü olduğunu söyledi. Kederli anne özür dilemek üzere Hz. Peygamber’in (s.a.s.) kapısına geldi. Yaptığına pişman olan kadın, “(Kusurumu bağışla) Allah’ın elçisi olduğunu bilemedim.” diyerek mazeret beyan etti. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.) ona şu karşılığı verdi: “Esas sabır musibetin ilk başa geldiği anda gösterilmelidir.” (Buhârî, Cenâiz, 31) Mümin özellikle musibetle ilk karşılaşma anında metanetini korumalı, musibetler karşısında sabırlı olmalıdır.

İbn Sina kimdir?

Editör: Mehmet Çalışkan