Allah Resûlü Ramazan’ın gelişini sevinç içinde karşılar, ashabına bu ayın bereketini müjdelerdi. Bir aylık zaman diliminin on bir ayın başına sultan olması, Kadir gecesinin bin aydan daha çok hayır ve kazancı kulun önüne sermesi, Ramazan ayında yapılan ibadetlerin diğer zamanlardakine göre daha çok sevap kazandırması hep bu bereketin göstergeleridir. Bu ayın bereketiyle Rabbimizin rahmetinin nasıl tecelli ettiğini Hz. Peygamber şu sözleriyle dile getirmiştir:

“Allah’a inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutanın geçmiş günahları bağışlanır” (Nesâî, “Sıyâm”, 39) Nasıl ki Ramazan ayına maddi bakımdan hazırlanıyorsak günahlarımıza bir daha dönmemek üzere tövbe ve istiğfar ile manevi olarak da hazırlanmalıyız. Sofralarımızı süslediğimiz gibi kıyama durduğumuz teravih ve teheccüd namazları, sonunu sabah namazına bağladığımız sahur yemekleri ve dilimizden düşürmediğimiz zikirlerimizle gönlümüzü de tatlandırmalıyız. Her zamankinden daha fazla Kur’an’ı anlamaya ve uygulamaya, ruhumuzun hasarlarını tedavi etmeye çalışmalıyız.

SÖZÜN ÖZÜ

Ey dostlar! Bir kimse Allah Teala’nın aşkı ile yanarak bu denizde usta bir dalgıç olmadıkça, bundan çok daha derin olan vahdaniyyet denizine giremez. Ona girmek için usta bir dalgıç olmak gerekir.

Ahmed Yesevî

Editör: Mehmet Çalışkan