Oruç ve Takva

“Allah’ın emirlerine uyup yasaklarından kaçınmak” olarak insan hayatında yansımasını bulan takva, insanın bütün eylemlerinde ona manevî bir kalkan, onu kötülüklerden koruyan manevi bir zırhtır. İşte oruç, insanı kötülüklere karşı muhkem ve sağlam bir kalkana dönüştüren bir ibadettir. Oruçla belki mümin belirli bir vakit kendisini dünyanın fani azıklarından mahrum etmiştir ama Allah’ın, “Azıklanın, en iyi azık takvadır.” (Bakara, 2/197) emrinin sırrına ermiştir. Oruç sayesinde ruhunu ve gönlünü takva ile beslemiştir.

Yüce Mevla, “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız ve takvaya erişmeniz için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” (Bakara, 2/183) diyerek bizleri oruç tutmaya teşvik eder. Orucun hedefi, takvaya erişmektir. Mümin böylece her türlü değersiz duygudan arınacak, salih amellere, Allah’ın rızasına uygun güzel işlere yönelecektir.

Editör: Mehmet Çalışkan