Ölümü hatırlamak

İslam dinine göre Allah, insan için dünya ve ahiret hayatı olmak üzere iki yaşam alanı takdir etmiştir. Dünya hayatı kulluk imtihanına tabi tutulduğumuz geçici bir dönemi; ahiret hayatı ise dünya hayatımıza göre şekillendirdiğimiz ebedi dönemi ifade etmektedir.

Dünya hayatı ölüm gerçeği ile son bulmaktadır. Ölüm; insanın dünyevi meşgalelere dalarak ahireti unutmasını, bedeni arzu ve isteklere ömrünü feda etmesini engelleyici özelliğe sahiptir. Hz. Peygamber’in (s.a.s.); “Lezzetleri bıçak gibi kesen ölümü çokça düşünün.” (Tirmizî, Zühd, 4) hadis-i şerifi, insanın kendisini sorgulamasını, yanlışlıklardan uzaklaşmasını, ibadet ve taatinin artmasını sağlayan ölümü tefekkür etmenin kamil müminin vasıflarından olduğunu bizlere hatırlatmaktadır. Hz. Ömer’in (r.a.) şu tavsiyesi ise ölümü hatırlamanın uhrevi faydalarını bize öğretmektedir: “Hesaba çekilmeden önce nefislerinizi hesaba çekiniz. Kendinizi en büyük buluşma için hazırlayınız. Kıyamet gününde hesap, ancak dünyada kendini sorgulayanlar için kolay olur.” (Tirmizî, Kıyâme, 25)

Editör: Mehmet Çalışkan