Ne çekerse dilinden...

Küçük bir çocuk büyüklerine özenerek oruç tutmaya karar verir. Önünde öğrenmesi gereken çok şeyler vardır. Neyse ki bu hususta oldukça gayretlidir. Bir gün mahallesinde oturan yaşını başını almış bir adam, çocuğa nasıl abdest alacağını öğretir. Adam abdest almayı ayrıntılı olarak anlattıktan sonra “Evladım, sana abdesti güzelce anlattım. Zaten bunu benden daha iyi anlatacak kimse yoktur. Mahallenin eski hocası da epeyce unutkan oldu zaten… İyice öğrendin değil mi?” demiş. Nasıl olduysa olmuş adamın bu sözleri mahallenin eski hocasının kulağına gitmiş. Sinirlenen eski hoca, adamın yanına gelerek şöyle demiş: “Be adam sen neden eksik öğretiyorsun? Oruçluyken dişlerini temizlemen doğru olmaz diyorsun da niçin oruçluyken ölü eti yenmez demiyorsun? Oruçluyken ağza sadece yiyecek içecek değil kötü sözler de alınmamalı, gıybet edilmemeli, sen bunları bilmiyor musun?” Rabb’imiz gıybet etmeyi ölü eti yemekle eş tutmuştur. İslam’a göre gıybet etmek, vebali ağır olan günahlardan sayılmıştır.

Editör: Mehmet Çalışkan