Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana, 30 Eylül 1207’de Horasan’ın Belh şehrinde dünyaya geldi. Çocukluğunda babasının yanında başladığı öğrenimini gittiği Halep ve Şam’da sürdürmüştür. İlk tasavvufi eğitimini de yine babası Bahâeddin Veled’den aldı.
Sultanül-ulema lakabıyla tanınan babası Bahâeddin Veled’in Kübreviyye’nin kurucusu Necmeddin-i Kübra’nın halifesi olduğu söylendiği gibi, Ahmed el-Gazzali’den gelen tarikat silsilesinden hilafet aldığı da belirtilmektedir. Mevlana’nın şiirleri ve mektupları arasında Arapça olanlar bulunmakla birlikte eserleri Farsça’dır. Dîvân-ı Kebîr, Fîhi Mâ Fîh en önemli eserlerindendir. Mevlana’daki dini-tasavvufi düşüncenin kaynağı Kur’an ve Sünnet’tir. “Canım tenimde oldukça Kur’an’ın kölesiyim ben. Seçilmiş Muhammed’in yolunun toprağıyım ...” beytiyle bunu dile getirmiştir. O, bu yönüne vurgu yapmakla birlikte, “Pergel gibiyim; bir ayağımla şeriat üstünde sağlamca durduğum halde öbür ayağımla yetmiş iki milleti dolaşıyorum.” diyerek ideal bir Müslüman profili çizmiş, bu anlayışı ile milletimizin gönlünde asırlar boyunca unutulmayacak bir kabul görmüştür.