Kitaplara iman, Cenâb-ı Hakk’ın insanlar arasından seçtiği peygamberlerin bir kısmına kitaplar gönderdiğine, bu kitapları benimseyip gereği ile amel edenlerin dünya ve âhiret mutluluğuna ulaşacaklarına inanmak demektir. Kur’an, ilâhî kitaplar arasında ayırım yapmaksızın tamamına inanmayı emreder. Müslümanlar olarak bizler, Kur’an’a inandığımız gibi Tevrat’a ve İncil’e de Allah tarafından gönderilen aslî şekilleriyle inanırız. Bütün peygamberler aynı amaçla gönderildikleri gibi bütün ilâhî kitaplar da aynı maksatla indirilmiştir. Nitekim Resûl-i Ekrem, İslâm’ı bir binaya, kendisi ile diğer peygamberler arasındaki ortak noktayı da bu binanın duvarlarını oluşturan kerpiçlere benzetmiştir (Müslim, Fezâil, 22,23). Bu bağlamda Kur’an’da şöyle buyurulur: “Resûlüm! De ki: Biz, Allah’a, bize indirilene, İbrâhim, İsmâil, İshak, Yâkub ve Yakuboğulları’na indirilenlere, Mûsâ, Îsâ ve (diğer) peygamberlere rableri tarafından verilenlere iman ettik. Onları birbirinden ayırt etmeyiz. Biz ancak O’na teslim oluruz” (Âl-i İmrân, 3/84).

SÖZÜN ÖZÜ

Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmesin.

Feriduddin Attar

Bilge kişi her şey için kendine yönelir, budala kişi her şeyi başkalarında arar.

Konfüçyüs

Editör: Mehmet Çalışkan