Allah Resûlü bir hadislerinde: “Dört çeşit kalp vardır. Kandil gibi parıl parıl parlayan pürüzsüz kalp, kılıflara sarılmış kalp, tersine dönmüş kalp ve sadece dış yüzeyden ibaret kalp! Parıl parıl parlayan kalp mü’minin kalbidir.

Onun kandilinde nur asla eksik olmaz. Kılıflı kalp kâfirin kalbidir. Tersine dönmüş kalp hakikati tanıyıp sonra inkâr eden münafığın kalbidir. Sadece dış yüzeyden ibaret kalp ise içinde iman ve nifak bulunan bir kalptir. Bu kalpteki iman, temiz suyla beslenen bir bitki gibi, nifak ise irin ve kanla beslenen bir yara gibidir. Artık hangi özellik diğerine baskınsa kalpte o galip gelir.” Buyurmaktadır. (İbn Hanbel, III, 17) Mü’minin kalbi, ifade edildiği üzere, Allah’a teslim olup selâmet bulmuş olan hastalıksız kalptir. Böylesi bir kalp imanla ışıldar ve iyi niyetlerle bembeyaz olur. Bu çerçevede Allah Resûlü’nün niyazı, kalbin kötülüklerden muhafaza edilmesinin yanı sıra Allah’ın kalplere hidayet vermesi, Müslümanların kalplerini birleştirmesi ve doğru sözlü bir dil ve kalb-i selim bahşetmesi şeklinde olmuştur.

SÖZÜN ÖZÜ

Dünyanın ve maddenin şekilleriyle aynası kirlenmiş olan kalp nasıl parlar?

Şehvetleriyle bağlanmış olan kalp Allah’a doğru nasıl yol alır?

Ataullah İskenderî

Editör: Mehmet Çalışkan