İstiklal Marşı'ndaki yüksek ruh
İstiklal Marşı’nı incelediğimizde, ne kadar yüksek bir ruh ikliminin ürünü olduğunu hemen fark ederiz. Bu, millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un temiz, samimi, ümit ve ıstırap dolu gönlünden dizelere akseden bir ruhun tezahürüdür. İstiklal Marşı’nın her kıtası millî ve manevi duygularımızı âdeta şaha kaldırır. Deyim yerinde ise kalbimizi kökünden yakalar. Vatan, millet, din, iman, ezan, bayrak sevgisiyle içimizi titretir, coşturur. Bu nedenle Millî Marşı’mızı okuyan veya dinleyen hemen herkes, sanat ve anlam bakımından büyük bir ruh hazzıyla karşılaşır. Teknik ve muhteva yönünden de, Türk şiir ve edebiyatının en güzel lirik ve hamasi şiirlerinden biridir. Aruzla yazılan ve on kıtadan oluşan İstiklal Marşı’mızın tüm mısraları kendi aralarında tam kafiyelidir. Ayrıca müjde, ümit, cesaret, bayrak, hilâl, yıldız, hak, hürriyet, istiklal, vatan, millet gibi millî kavramlarla; iman, şahadet, helal, cennet, hüda, ezan, mabed ve vecd gibi dinî kavramlar müthiş bir uyum ve ahenkle kullanılmıştır.
