İslam, Irkçılığı Yasaklar
Mekke döneminde en çok çile çekenlerin başında Sevgili Peygamberimizin müezzinliğini yapma şerefine nail olan Bilâl-i Habeşî gelir. Bilâl’in annesi Habeşli siyahi bir kadındır.
Bir gün sahabeden Ebû Zer ile Bilâl-i Habeşî arasında tartışma olur. Ebû Zer, tartışmanın hararetiyle Bilâl-i Habeşî’ye “Kara kadının oğlu” deyiverir. Duyduğundan son derece rahatsız olan Bilâl-i Habeşî, yaşanan hadiseyi ve Ebû Zer’in incitici sözünü Peygamberimize aktarır. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.s.), Ebû Zer’i yanına çağırır ve ona şu uyarıyı yapar: “Ey Ebû Zer! Onu annesinden dolayı mı ayıplıyorsun? Demek ki sen, kendisinde hâlâ câhiliyeden izler bulunan bir kimsesin.” Resûl-i Ekrem (s.a.s.), bu sözünün akabinde hepimizin kulağına küpe olacak şu nasihati yapar: “Allah’ın emrinize verdiği hizmetçileriniz, sizin kardeşlerinizdir. Her kimin kardeşi emri altında bulunursa ona yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin. Onlara güçlerini aşan işler yüklemeyin. Eğer ağır işler yüklerseniz onlara yardım edin.” (Buhârî, Îmân, 22; Buhârî, Edeb, 44)
