İslam'da Hidayet

Hidayet, lütfederek yol göstermek, doğruyu-hakikati göstermek anlamlarına gelir. Ayet ve hadislerde hidayet verenin Allah olduğuna sık sık işaret edilmekle birlikte insanın, onu alıp almamakta özgür bırakıldığı da ifade edilmektedir. Zira Rabbimiz, “… Ey insanlar, şimdi size Rabbinizden hakikat (bilgisi) gelmiş bulunuyor artık. Bundan böyle her kim ki doğru yolu izlemeyi (hidayeti) seçerse, bunu kendi lehine seçmiş olacaktır ve her kim ki sapıklığı (dalâleti) seçerse, yine bunu kendi aleyhine seçmiş olacaktır…” (Yûnus, 10/108) buyurmaktadır. Dolayısıyla Allah’ın, davetine icabet eden kimselere hidayet vermemesi söz konusu değildir. Allah’ın zalimlere, fâsıklara, hidayet etmeyeceği vurgusunun, “…Yalancı ve inkâra saplanmış kimseyi Allah kesinlikle doğru yola yöneltmez.” (Zümer, 39/3) gibi ayetlerin muhatabı ise ilâhî daveti reddedenlerdir. Yani kul kendi inisiyatifiyle hidayet veya dalâlet yönünde bir tercihte bulunur; Allah da onun bu tercihine göre tercih ettiği yolu kolaylaştırır.

Editör: Mehmet Çalışkan