İki Büyük Günah: Yalan ve İftira

Yalan söyleyen, aldatan, verdiği sözü tutmayan kimse sadece günah işlemiş olmaz. Aynı zamanda hem kendi onur ve iffetine ihanet etmiş hem de muhatabının haysiyetini hiçe saymış olur. Yalanın mümin ahlakına yakışmayacağı ayet-i kerimede, “Yalanı, ancak Allah’ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar yalancıların ta kendileridir.” (Nahl, 16/105) şeklinde ifade edilmektedir.

İftira da en az yalan kadar tehlikeli ve bir o kadar günahtır. Mümin, kendi iffet ve onurunu korumakla sorumlu olduğu kadar, başkalarının iffetinin de kutsi bir emanet olduğu biliciyle yaşamaya gayret eder. Dürüst ve namuslu kimselere iftirada bulunmanın büyük günahlardan olduğunu bilir.

“Çamur at, izi kalsın.” mantığıyla hareket edip insanların iffet ve onuruyla oynamanın, kişileri aile ve toplum nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışmanın büyük bir vebal olduğu, böyle bir davranışın dünyada bir şekilde üstü örtülse bile uhrevi sorumluluğunun altından kalkmanın kolay olmayacağı unutulmamalıdır.

Editör: Mehmet Çalışkan