Keçecizade Hayreddin Efendi adında dar gelirli bir esnaf, “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olması umulur” (Tevbe, 9/18) ayetindeki müjdeyi duyunca bir cami yaptırmaya niyet eder. İmkânları yetersiz ama niyetinde kararlıdır. Para biriktirmek için ne zaman canı bir şey istese: ‘Sanki yedim!’ der ve parasını bir kenara koyar. 22 yıl sonra biriktirdiği paralar küçük bir cami yaptıracak miktara ulaşınca Fatih semti Kırbacı sokağındaki mütevazı camiyi yaptırır ve arzusuna nail olur. Cami halk arasında ‘Sanki Yedim Camii’ olarak anılmaya başlar.

Hayrettin Efendi’nin bu azmi, Sevgili Peygamberimizin, “Müminin niyeti, amelinden hayırlıdır” (Taberani, Mu’cemu’l-Kebir, V, 185) hadisinin müşahhas tecellisini hatırlatır bizlere.

Niyetinde ihlaslı olup da azmeden kişiyi Yüce Mevla işlerinde mutlaka başarıya ulaştırır. Bu sayede hiç ummadığı yerden yollar açılır ve zor işler kolaylaşır. Kişi sonuca ulaşamasa bile, niyet ve kararlılığının sevabını alır.

Editör: Mehmet Çalışkan