Hane-i saadette saadet bulan yetimler

Asr-ı saadette, peygamberin hanesi, yetimlerin en çok huzur buldukları yerdi. Kanadı kırık yavrular için peygamberin kanatları altında yer bulmak yüce bir saadetti! Yuva sıcaklığını hane-i saadette bulan yetimler, Enesler, Abdullahlar, Beşirler… Her biri Allah Resûlü’nün engin merhametinden nasiplenmiş, Peygamber’in (s.a.s.) hanesinde olma ve terbiyesinde büyüme saadetine ermişlerdi. Kanadı kırık yetimlere kol kanat gereni, onların yaralarına merhem olanı, gözlerindeki yaşı sileni cennetle müjdeliyordu Nebi. Kimsesizlerin kimsesi olanlara yanı başında yer ayırıyordu. Zira o, yetimliğin, bir yanı eksik bir tarafı yarım yaşamanın ne demek olduğunu herkesten iyi bilirdi. Rabbinin kendisini yetim bulup barındırdığı gibi (Duhâ, 93/6), inananların da hanelerinde yetimlere yer açmalarını öğütlüyordu: “Müslümanlar arasında en hayırlı ev, içinde kendisine iyi davranılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar arasında en kötü ev ise içinde kendisine kötü davranılan bir yetimin bulunduğu evdir.” (İbn Mâce, Edeb, 6)

Editör: Mehmet Çalışkan