Yüce dinimiz İslam insana çok büyük değer vermiştir. İslam’a göre her insan kendisine Allah tarafından verilen bir ruh taşımaktadır. Daha da önemlisi Allah Teâla insan hakkında “onu kendi kudret elimle yarattım” buyurmuştur. (Sâd, 38/75) Bu sebepledir ki İslam’da her insan doğuştan muhteremdir ve hakları güvence altındadır.

Dinimize göre bir insanın hayatına haksız yere son verilmesi bütün insanlığın yok edilmesi gibidir. (Mâide, 5/32) Saygı görmek de hayat hakkı gibi her insanın en tabii hakkıdır. Hak etmediği halde bir insanı tahkir etmek, ona karşı nefretle davranmak bir çeşit zulümdür. Peygamberimiz (s.a.s.) başta en yakınlar olmak üzere herkese iyi davranılmasını istemiş, el veya dil ile insanların incitilmesini yasaklamıştır. Öyle ki İslam kültüründe iyilik edip gönül yapmak Kâbe inşası, haksızlık ve şiddetle gönül kırmak ise Kabe’yi yıkmak gibi görülmüştür.

Yunus Emre’nin şu dizeleri işte bu anlayışı yansıtmaktadır:

Çalış, kazan, ye, yedir, bir gönül ele getür;

Yüz Kabe’den yiğrektür, bir gönül imareti.

SÖZÜN ÖZÜ

İbadete yönelme vakti gençliktir. Akıllı olan bu vakti kaçırmaz, fırsatı ganimet bilir. Zira iş önemlidir. İnsan yaşlılık zamanına kalmayabilir.
İmam Rabbânî

Editör: Mehmet Çalışkan