Elhamdülillah

İmam-ı Azam Ebû Hanife, ticaretle de iştigal ederdi. Bir gün talebelerine ders verirken adamın biri telaşla yanına geldi ve “Ya İmam, gemin battı.” dedi. Ebû Hanife’nin ticari mallarını taşıyan gemiyi kast etmişti. O, bu habere: “Elhamdülillah” dedi. Adam çekip gitti ve tekrar yeni bir haberle çıkageldi: “Ya İmam, yanlışlık oldu, batan gemi senin değilmiş.” dedi. Bu habere de aynı cevabı verdi İmam ve: “Elhamdülillah” dedi. Haberi getiren adam hayrete düştü. Biri kötü diğeri iyi, iki haber getirmişti ve Ebû Hanife ne sevinç ne de üzüntü alameti gösteriyordu. Şaşkınlıkla sordu: “Ya İmam, her iki habere de ‘Elhamdülillah’ dedin. Bu nasıl hamd etmek böyle?” İmam-ı Azam: “Sen gemin battı diye haber getirdiğinde kalbimi şöyle bir yokladım. Dünya malının gitmesinden dolayı en küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah’a hamd ettim. Batan geminin benimki olmadığını bilince, dünya malına kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Bu hâli bana bahşettiği için de Allah’a şükrettim.”

Editör: Mehmet Çalışkan