Dua, Allah’ın (cc) büyüklüğünü dile getirme, O’na yalvarma, hamdetme, şükretme, O’nu övme ve aynı zamanda Allah’a karşı sevgi ve saygı sunma ifadesidir. Efendimiz makbul olmayan duadan Allah’a sığınmıştır. (Müslim, Zikir, 73)

Duayı makbul dua yapan şey eylemdir, fiildir. Peygamber Efendimiz bizlere, sözlü duanın fiilî dua ile desteklenmesi gerektiğini öğretmiştir. Fiilî dua kısaca “Müslümanca yaşama endişesi” şeklinde ifade edilebilir. Helal-haram, emir-yasak alanları dikkate alınmıyorsa, bu alanları belirleyen Allah’tan bir şeyler istemenin makul bir izahını yapmak oldukça zordur. Diğer taraftan duanın kabulü için kalbin de eylem halinde olması gerekir. Resûlüllâh Efendimiz, “Biliniz ki Allah, kalbi gafil, boş işlerle meşgul bir kişinin duasını kabul etmez.” (Tirmizî, Deavât, 66) buyururken bu konuya vurgu yapmaktadır. Bu bakımdan bizler; dua için özel zamanları değerlendirir, kalbimizi dünya meşgalelerinden olabildiğince arındırır, her şeye kâdir olan Rabbimize el açtığımızın farkında olur ve kabul edileceğine inanarak O’na yalvarırız.

SÖZÜN ÖZÜ

Suçludan öç almak adalet, onu bağışlamaksa fazilettir. 

Molla Cami 

--

Senin O’ndan istediğin şeylerin en hayırlısı, O’nun senden istediğidir. 

Ataullah İskenderî

Editör: Mehmet Çalışkan