Doğruluk ve dürüstlük temiz fıtratın gereğidir. Eğrilik, aldatma ve kandırmaca ise karakter bozukluğudur. Öze aykırılıktır. Ashabı Kiramdan Berâ (r.a.), “ ‘…Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın…’ (Bakara, 2/267) âyeti, biz ensar hakkında indi” demiş ve anlatmıştı: “Biz hurma yetiştiren kimselerdik. Herkes, hurmasından az veya çok oluşuna göre tasadduk ederdi. Kişi bir iki hurma salkımı getirir onu mescide asardı. Mescitte kalan Suffa ehlinin yiyeceği yoktu. Bunlardan biri acıktığı zaman, salkıma gelir, sopasıyla vurur, ondan bir miktar hurmadan düşürür ve yerdi. Hayrı düşünmeyenlerden bazıları, içerisinde kalitesiz hurmaların bulunduğu salkımlardan, bazıları kırık dökük salkımlardan getirip asıyordu. Bunun üzerine Cenab-ı Hak şu âyeti indirdi: ‘Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah, her bakımdan zengindir, övülmeye layıktır.’ (Bakara, 2/267)”

SÖZÜN ÖZÜ

Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı!

Şeyh Edebali

Editör: Mehmet Çalışkan