Abdest veya guslederken konuşmak abdeste veya gusle zarar vermez. Ancak bir ihtiyaç olmadıkça konuşmak uygun değildir. Abdest veya gusül almaya başlayan kişi, yaptığı ibadete odaklanmalı, dünyevi meşguliyet, duygu ve düşüncelerden mümkün olduğunca uzaklaşmalıdır (Şurunbulali, Merakı’l-felah, I, s. 44).

Abdestli olup olmadığını unutan ya da abdestinden şüphe eden bir kimse ne yapmalıdır?

Bir kimse abdest aldığından emin olduğu hâlde, abdestini bozup bozmadığı konusunda şüpheye düşerse, o kimse abdestli sayılır. Öte yandan abdestini bozduğunu bildiği hâlde, sonradan abdest alıp almadığından şüphe eden kimse ise abdestsiz sayılır. Çünkü kesin olarak bilinen bir şey şüphe ile ortadan kalkmaz (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 56; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, I, 283).

Gusülden sonra tekrar abdest almak gerekir mi?

Gusül, abdesti de içerdiğinden ayrıca abdest almaya gerek yoktur. Zira, Hz. Âişe, Resûl-i Ekrem’in (s.a.s.) guslettikten sonra ayrıca namaz abdesti almadığını rivayet etmiştir (Tirmizî, Tahâret, 79). Abdullah b. Ömer de “Hangi abdest gusülden daha umumidir ki!” diyerek gusülden sonra abdeste ihtiyaç olmadığını belirtmiştir (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebir, XII, 371).

Editör: Mehmet Çalışkan