Geleneksel sanatlarımızdan biri olan tezhip, Arapça “altınlama”, “altınla yapılan iş” anlamına gelen altın süslemeyi ifade eder.

Tezhip, başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere dinî, edebî, ilmî eser ve levhaların süslenmesinde kullanılan bir sanat dalıdır. Bu sanat, yayıldığı coğrafyalarda farklı kültür ve sanat etkileşimleriyle sentezlenerek tarihî seyri içinde zaman ve devrin anlayışına göre bir yol izlemiştir.

Müslüman bir tezhip sanatkârı için, inandığı kutsal kitabının tezyin edilmesi önemli bir yer tutar. Kur’an-ı Kerim’in süslenmesi geleneğinde her türlü figürden kaçınılmıştır. Emevî, Abbasî, Memlûk ve Büyük Selçuklu dönemlerinde tezhip sanatında geometrik motifler önemli bir yer tutar. Anadolu Selçukluları zamanında da geometri ağırlıklı tezyinatla karşılaşılır.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun yıkılışından sonra uzun bir süre egemenliğini sürdüren Anadolu Selçukluları, tezhip sanatını Anadolu’ya getirmişlerdir. Anadolu Selçuklu tezhibinde en önemli karakter, sadeliktir. Bu karakter, Osmanlı tezhip sanatının da en önemli karakterlerinden biri olmuştur.

SÖZÜN ÖZÜ

Yardım et ki, yardım olunasın. Kötülük edene iyilik et ki, ona sahip olasın. Kendine razı olduğun sözü insanlara söyle.

Erzurumlu İbrahim Hakkı

Editör: Mehmet Çalışkan