Rabbimiz, tertemiz yarattığı kullarının, temiz bir hayat sürmesini dilemektedir. Onları haramlardan sakındırarak helal olana teşvik etmektedir. Resulullah (s.a.s.) onurlu bir hayat yaşamak için sadece haramlardan değil aynı zamanda şüpheli şeylerden de uzak durmamızı öğütlemektedir. Ruhumuzun kabri olan bedenlerimiz onun için ya cennet bahçesi ya da cehennem çukuru hükmündedir. Haram lokmayla beslenen beden ise ateşte yanmaya layıktır. (Tirmizî, Cum’a, 79) Unutmayalım ki yediği içtiği haram olanın duası da makbul değildir. (Müsim, Zekat, 65)

“Kişi için ancak çalıştığının karşılığı vardır ve çalıştığı da ileride görülecektir” (Necm, 53/39-40) âyeti gereğince hayır yolunda çalışmalı ve yarışmalıyız ki kazancımız helal olsun. “De ki: Hak geldi batıl yok oldu. Şüphesiz batıl yok olmaya mahkûmdur.” (İsra, 17/81) buyruğu ile yüreklerimizde bir ihtilal yapıp nefsani ve şehevi duygularımızı def edelim gönül evlerimizden. Hayatımızın her anında Allah Teâlâ’nın bizler için seçip münasip gördüğü şeyleri yapalım, yaratılışımıza uygun tertemiz bir hayat yaşayalım.

SÖZÜN ÖZÜ

Allah kâinatı insan için, insanı da kendisi için yarattı.” Bu âlemde insan bir yandan kâinatın esrarını arar ve tasarrufuna cehdederken, öbür yandan kendi esrarına dönecek, vücut hikmetinin yönünü bulacak…

Necip Fazıl Kısakürek

Editör: Mehmet Çalışkan