Hac ibadetinin vaciplerinden olan “Şeytan Taşlama”, Hz. İbrahim’in şeytanı kovmak amacıyla ona taş fırlatmasını sembolize eder. “Hacca ilişkin görevlerinizi benden öğreniniz!” (Nesâî, Menâsik, 220) buyuran Allah Resûlü de, bu görevi bizzat yapmış ve bizlere öğretmiştir. Hacı, şeytan taşlarken, hem Hz. İbrahim’in, hem de Hz. Peygamber’in sünnetini yerine getirir.

Şeytan taşlama, ömür boyunca şeytana karşı verilen mücadeleyi de sembolize eder. Hacı her bir taşı, aslında nefsine, şehvetine, içindeki kötülüklere ve şeytana karşı fırlatır. Kulluğunun önünde engel olan her ne var ise aslında onu taşlar: gurur, kibir, mal, mülk, makam, mevki, rütbe, şan, şöhret, benlik, gençlik, güzellik...

Hacı, bu vecibeyi yerine getirdikten sonra artık şeytana karşı sürekli teyakkuz hâlinde olmalı, onunla mücadele etmelidir. Öteden beri namazlarında ve günlük hayatında tekrarladığı “Taşlanmış şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım!” anlamındaki “Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm” sözünü sadece diliyle değil, bütün azaları ile yerine getirmelidir.

SÖZÜN ÖZÜ

Her şey belirsiz, sisler içinde ve geçicidir; sadece fazilet açık seçiktir ve hiçbir güç onu yok edemez.

Marcus Tullius Cicero

Yurdu için ölmeye hazır bir millet yaşayabilir ancak.

Cengiz Dağcı

Editör: Mehmet Çalışkan