Kahraman ecdadımız 104 yıl önce bütün dünyaya “Çanakkale Geçilmez!” diye haykırdı. Onlar, İla-yı Kelimetullah için, Din-i Mübin-i İslam için kanlarını ve canlarını feda ettiler. Şehâdet şerbetini içtiler. Tevhidi savundular, İslam’ın izzet, şeref ve namusunu, Müslümanların haysiyet ve onurunu muhafaza ettiler. Mabetlerimize namahrem eli değdirtmediler. Şehâdetleri dinin temeli olan ezanlarımızın susturulmasına müsaade etmediler.

Çanakkale, imanın karşısında maddi gücün dize geldiği yerdir. Çanakkale, Yüce Rabbimizin; “Yılgınlık göstermeyin, hüzünlenmeyin. İman etmiş kimselerseniz üstün gelecek olan sizlersiniz.” (Al-i İmran, 3/139) müjdesinin bir kez daha tecelli ettiği yerdir. Çanakkale, doğudan batıya, kuzeyden güneye nice vatan evladının mukaddes değerlerimiz uğruna omuz omuza şehâdete koştuğu yerdir. Çanakkale, çağdaş dünyaya, savaşın da bir ahlakının ve hukukunun olduğunu öğreten müstesna bir mekteptir. Milletimizin hafızasında eşsiz bir yeri olan Çanakkale Zaferi’ni kazanan aziz şehitlerimizi ve kahraman ecdadımızı rahmetle yad ediyoruz. Ruhları şad olsun.

SÖZÜN ÖZÜ

Tembellere gayeden mahrum olmak, ve pişmanlıktan başka nasip verildiğini görmedim. Zernûcî

Sevginin kurduğu devleti adalet devam ettirir. Farabi

Editör: Mehmet Çalışkan