Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Her kim sabah namazını kılarsa o kimse Allah’ın koruması altındadır.” (Müslim, Mesacid, 262)

Uykunun en tatlı anından feragat etmeyi gerektiren sabah namazı, Allah katında ve Resûlü’nün nezdinde paha biçilmez bir değere sahiptir. Belli vakitlerde namaz kılmayı emreden Yüce Allah, “Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir.” (İsra, 17/78) buyurarak sabah namazının önemine ayrıca işaret eder. Resûlullah ise sabah namazını kılan kimseyi cennetle müjdeler. (Buhârî, Mevakit, 26) O vakitte Rabbinin huzuruna varan kimseye gece ve gündüz meleklerinin birlikte şahitlik ettiğini haber verir. (Müslim, Mesâcid, 246) Sabah namazı onun nezdinde öylesine kıymetlidir ki, farzından önce kılınan iki rekâtlık sünnete bile ayrı bir değer atfeder. Nitekim o, bu iki rekât sünnetin dünyadan ve dünyadaki her şeyden daha hayırlı olduğunu ifade etmiştir. (Müslim, Müsafirin, 96)

Böyle kıymetli bir ibadeti vaktinde ve hakkını vererek eda edebildiğimiz takdirde nihayetinde Allah’ın rızası, koruması ve cennetini hak etmek zor olmayacaktır.

SÖZÜN ÖZÜ

Dostluğun en alt seviyesi, fazla olan malından vermektir; ortası, ha dostumun ha benim demektir; âlâsı, kendi açlığı pahasına dostu doyurmaktır.

Mehmet Zahid Kotku

Editör: Mehmet Çalışkan