Kurban, İslam’ın sembollerinden ve Allah’a olan şükrün göstergelerindendir. Kurban, iki büyük peygamberle gönül bağı kurmamızı sağlayan bir vazifedir. Bu peygamberlerin ilki, Hz. İbrahim (a.s.) diğeri Hz. Muhammed’dir (s.a.s.).

Kişi kurban kesmekle âdeta, Hz. İbrahim’in sadakatini, samimiyetini ve teslimiyetini hatırlayıp onun gibi olmaya söz vermektedir. Hz. Peygamber’in, “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir amel işlemez” (Tirmizî, Edâhî, 1) fermanı gereğince kurban kesen kişi, Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu ifade etmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.s.) bu önemli ibadeti hicrî 2. yıldan (624) itibaren her yıl yerine getirmiş; biri ailesi diğeri de ümmetinden kesemeyenler için olmak üzere iki kurbanı bizzat kendisi kesmiş ve ümmetinden gücü yetenlerin de kurban kesmesini talep etmiştir. (Tirmizî, Edâhî, 11) Ayrıca o, kurban keserken hayvanlara eziyet edilmemesini, kesme işinin keskin bıçakla ve hızlı yapılmasını, bıçağın hayvana gösterilmemesini istemiş; bir canın ancak Allah’ın izniyle alınabileceğinin göstergesi olarak O’nun adını anarak kurban kesilmesini tavsiye etmiştir. (Müslim, Sayd ve Zebâih, 57)

Editör: Mehmet Çalışkan