Oruç ve Kur’an ayı olan Ramazan pek çok konuda Müslümanı eğiten önemli bir zaman dilimidir. Açlık ve susuzluk gibi bedeni arzulara karşı direniş ve dayanma gücü kazandıran oruç, aktif bir sabır eğitimidir. Aynı zamanda oruç ibadeti, bireysel ve toplumsal hayatı disipline eden, nefsin haz ve isteklerinden uzak tutan bir irade eğitimidir.

Ramazan ayı, kemale erdiren; kendini beğenme, kibir ve riyakârlık gibi çirkin huylardan uzaklaştırıp tevazu ve samimiyet kazandıran, düşünme ve nefis muhasebesi fırsatı verip tövbe, istiğfar, af ve mağfirete zemin hazırlayan bir rahmet iklimidir. Bu anlamda oruç, oruçluyu tutar, onu dizginler ve ona haddini bilmeyi öğretir.

Hâsıl-ı kelam, Ramazan ayı, bireysel ve toplumsal ahlakın inşasında Rahman’ın kullarına lütfettiği müstesna bir mekteptir. Bu mektepten mezun olan her Müslüman, elde ettiği bilgi ve tecrübeyi, iyilik ve takvayı yılın diğer aylarına taşıyıp yaşama kararlılığı göstermelidir. Aksi hâlde Resul-i Ekrem’in, “Nice oruç tutan var ki, orucundan kendisine kalan sadece açlık ve susuzluktur…” (İbn Mâce, Sıyâm, 21) hadisindeki serzenişi göze alınmalıdır.

Editör: Mehmet Çalışkan